İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi‘ne gönderildi ve HAKMAR Şirketler Grubu’nun yönetiminde yürütülen geniş çaplı bir finansal şebekenin, terör örgütü mensuplarına para aktarımı, silahlı terör örgütü üyeliği ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun’a muhalefet gibi suçlarla dolu olduğu iddia edildi.

İddianamede, HAKMAR Grubu Başkanı Zeki Doruk ve kardeşi Adem Doruk başta olmak üzere 27 kişi ve 22 şirket “şüpheli” olarak listelendi. Şüphelilerden 15’i, “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun’a muhalefet” suçlarından 14 yıl 2 ay ile 28 yıl 3 ay arasında hapis cezası talep edildi.
Diğer 12 şüpheli ise yalnızca “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 7,5 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezası istendi. Şirketler açısından ise eşya müsaderesi talebiyle ilgili geniş çaplı bir haciz süreci öngörülüyor.
Gözler, özellikle Zeki Doruk’un MİT tarafından yürütülen operasyonlar çerçevesinde yurt dışından aldığı talimatlar doğrultusunda Türkiye içinde örgüt mensuplarına para transferi yaptığına dair delillere yoğunlaştı. Doruk’un vasiyetinde, tüm mal varlığını FETÖ’ye bırakma iradesi de mahkemenin incelemesine sunuldu.
İddianame, hâlihazırda yürütülen soruşturmanın bir parçası olarak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemenin ilk duruşması önümüzdeki haftalarda gerçekleşecek ve savcılık, iddia edilen suçların ciddiyeti nedeniyle ağır ceza taleplerini koruyacağını belirtti.
Bu süreç, Türkiye’de FETÖ’ye karşı yürütülen finansal mücadelelerin ne kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Hem siyasi hem de ekonomik boyutları olan bu dava, ilerleyen günlerde kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açması muhtemel.