İstanbul Ekonomi Zirvesi, küresel ekonomi, sürdürülebilirlik, sağlık, otomotiv, enerji, telekomünikasyon, sanayi, finans, eğitim, dijital dönüşüm, girişimcilik ve uluslararası yatırım gibi kritik konuları tek çatı altında buluşturan bir platform olarak 2025 yılında da büyük bir beklentiyle karşılanıyor. 9. edisyon bu yıl “Yeni Dengeler ve Küresel İşbirlikleri” ana temasını benimseyerek, değişen dünya ekonomik dengelerinde Türkiye’nin konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Zirve öncesinde yapılan tanıtım toplantısında, İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer temanın önemini vurguladı. Değer, “Bu yıl 50’ye yakın büyükelçi, konsolosluk ve bakanlık‑başbakanlık düzeyinde temsilci katılımı bekleniyor. Zirvemiz her geçen yıl büyüyor ve Türkiye’nin uluslararası ekonomik sahnedeki rolünü daha da pekiştiriyor.” şeklinde konuştu.
Katılımcılar arasında Avrupa, Asya, Amerika ve Orta Doğu’dan gelen üst düzey yöneticiler, yatırımcılar, akademisyenler ve devlet yetkilileri bulunacak. Programda panel oturumları, sanayi 4.0 ve dijital dönüşüm üzerine workshop’lar, enerji geçişi ve sürdürülebilir finans konularına odaklanan oturumlar yer alacak. Ayrıca otomotiv ve sağlık sektörlerinin geleceğini ele alan özel oturumlar da planlandı.
11 Aralık akşamı, B2B toplantıların ardından “Dünya Barışı” temalı bir resepsiyon düzenlenecek. Bu etkinlikte, Türkiye’de görev yapan büyükelçi ve başkonsoloslar birer dakikalık demeçlerle barış mesajlarını paylaşacaklar.
12 Aralık gününde ise “9. İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni” ile yılın en başarılı kişi ve kurumları ödüllendirilecek. Bu tören, ekonomik başarıların yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri ve inovasyon alanındaki katkıları da takdir edecek.
Değer, “İstanbul Ekonomi Zirvesi, yeni dünya düzeninde Türkiye’nin hak ettiği yere ulaşması için bir köprü görevi görüyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da etkinliğin galasıyla birlikte üç gün sürecek ve katılımcılara yeni işbirlikleri, yatırım fırsatları ve stratejik ortaklıklar sunacak.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un coğrafi konumu, tarihî dokusu ve ekonomik potansiyeli, bu tür uluslararası platformların ev sahibi olarak tercih edilmesinin temel sebeplerinden biri. Zirve, sadece bir toplantı değil, aynı zamanda Türkiye’nin küresel ekonomideki etkisini artıracak bir stratejik buluşma olarak görülüyor.