İstanbul Simidinin Coğrafi İşaret Süreci Devam Ediyor

Coğrafi işaret tescilli İstanbul simidi için fırın belirleme süreci devam ediyor; uygun fırınlar seçilerek bu geleneksel lezzet korunacak.

Coğrafi İşaret Başvurusu ve Tescili

İstanbul Ticaret Borsası Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen, 13 Ağustos 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurduğunu ve 8 Ekim 2025 tarihinde resmi tescil belgesini aldığını hatırlattı. Bu tescil, İstanbul simidinin tarihî ve kültürel değerini koruma altına alarak, gelecekteki üreticiler için bir kalite standardı oluşturuyor.

Fırın Seçim Süreci Nasıl İşliyor?

Şen, “Bizim hazırladığımız reçeteye uygun üretenlere coğrafi işaretli İstanbul simidini satma izni vereceğiz” diyerek sürecin detaylarını açıkladı. Şu ana kadar birkaç fırın ile ön görüşmeler yapılmış; bu fırınların üretim teknikleri, kullanılan malzemeler ve hijyen standartları titizlikle inceleniyor. Uygun bulunan fırınlar resmi olarak ilan edildiğinde, tüketiciler bu fırınlardan alınan simidin coğrafi işaretli olduğunu rahatlıkla görebilecek.

İstanbul Simidinin Tanımı ve Ayırt Edici Özellikleri

Türk Patent ve Marka Kurumu’nun tescil belgesinde yer alan ürün tanımı şu şekildedir:

“İstanbul simidi, buğday unu, su, tuz, yaş maya, pekmez ve susam kullanılarak İstanbul ilinde üretilen simittir…” Tanım, hamurun hazırlanış aşamasından pekmezleme ve susamlama tekniklerine kadar her adımı ayrıntılı olarak açıklıyor. Özellikle soğuk pekmezleme ve çift fitil örgü şekli, bu simidin diğer simit türlerinden ayıran en önemli unsurlar olarak vurgulanıyor.

Tarihi Bir Lezzetin Modern Korunması

Şen, simidin Osmanlı saray mutfağında da yer aldığını ve 1525 yılından beri İstanbul’da üretildiğini belirterek, “Bu lezzeti coğrafi işaret tescili ile koruma altına alarak markalaşma yolunda önemli bir adım attık” dedi. Bu adım, hem yerel üreticileri destekleyecek hem de turistik bir simge olarak İstanbul’un tanıtımına katkı sağlayacak.

Ekonomik ve Kültürel Etkileri

Coğrafi işaret, sadece bir kalite güvencesi değil, aynı zamanda yerel ekonomiye can suyu gibi akacak bir ekonomik motor da sunuyor. Tescilli simidi üreten fırınların marka değeri artacak, bu da satış fiyatlarını yükseltebilir ve üreticilerin gelirlerini artırabilir. Ayrıca, turistik ziyaretçilerin geleneksel lezzet arayışı içinde bu simidi tercih etmesi, İstanbul’un gastronomi turizmini de güçlendirecek.

İleriye Dönük Beklentiler

Şen, “Tescillendikten sonra daha hızlı çalışmaya başladık. Çalışmalarımız ve görüşmelerimiz devam ediyor. Birkaç fırına verdiğimizde duyurusunu yapacağız.” diyerek sürecin hâlâ devam ettiğini vurguladı. Bu duyuruların yapılmasının ardından, tüketiciler resmi bir listeden istedikleri fırını seçebilecek ve coğrafi işaretli simidin kalitesine güvenebilecek.