Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Devlet Politikası

Tuğba Işık Ercan, kadına yönelik şiddetle mücadelenin AK Parti’nin 23 yıllık iktidar dönemi boyunca inşa ettiği bütüncül bir devlet politikası olduğunu vurguladı.

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Tuğba Işık Ercan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında parti genel merkezinde kadın milletvekilleri ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleriyle bir araya gelerek basın toplantısı düzenledi. “Bugün Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele, bir iyi niyet beyanından ibaret değildir. Bilakis AK Parti iktidarlarının tam 23 yıldır adım adım inşa ettiği bir devlet politikasıdır” şeklindeki sözleri, bu alandaki uzun vadeli stratejinin altını çizmektedir.

Devlet Politikası Nasıl Şekillendi?

2002 seçim beyannamesinde kadına yönelik şiddetle mücadele açıkça yer aldı ve bu doğrultuda kapsamlı bir dönüşüm başlatıldı. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çıkarıldı; Avrupa’nın pek çok ülkesinde koruma kararları haftalarca sürerken, Türkiye’de elektronik kelepçe, uzaklaştırma tedbiri, barınma ve psikososyal destek gibi mekanizmalar anında devreye girebildi.

Bu süreçte hukuki altyapı güçlendirildi, cezai yaptırımlar artırıldı ve koruyucu önleyici mekanizmalar yaygınlaştırıldı. Kanun, sadece bir metin olmaktan çıkarak mahkemeler, polis, savcılık ve sosyal hizmet birimlerinin koordineli çalışmasını gerektiren bir çerçeveye dönüştü.

Yeni Ulusal Eylem Planı ve Dijital Şiddet

2026‑2030 dönemini kapsayan “5’inci Ulusal Eylem Planı” da kadına yönelik şiddetin dijital boyutunu ele alıyor. Plan, risk analizi, erken uyarı sistemleri ve izlenebilir politikalar üzerine odaklanarak, dijital şiddet vakalarına hızlı müdahale imkanı sunuyor.

Ercan, “Bu plan, kadınların güvenliği için kurumsal kapasiteyi derinleştirirken toplumsal katılımı da güçlendiren bir vizyonla tasarlanmıştır” diyerek, gelecekteki adımlara dair güven verdi.

Saha Çalışmaları ve Eğitim Programları

AK Parti Kadın Kolları, 81 ilde ve 922 ilçede milyonlarca kadına ulaşan bir ağ sayesinde farkındalık, destek ve koruma hizmetlerini bir arada sunuyor. KADEM ile ortaklaşa yürütülen “Güven Toplumunun İnşası: Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları” ve “İki İnsan” eğitim programları, şiddetsiz bir toplum hedefine katkı sağlıyor.

Bu programlar, yerel kadın konukevlerinin sıcak odalarında, KADES çağrılarında ve ŞÖNİM kapılarında gerçekleştiriliyor; böylece “kağıt üzerindeki politikaları sahada hayata geçirmek” hedefi somut bir eyleme dönüşüyor.

Kurumsal Koordinasyon ve Veri Paylaşımı

25 Kasım 2023 tarihinde yürürlüğe giren “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, devletin en üst makamından şiddete sıfır tolerans beyanını resmi bir belge hâline getirdi. Bu genelge, kurumlar arası koordinasyon ve veri paylaşımını güçlendirdi, illerdeki faaliyetlerin izlenmesi ve raporlanmasını zorunlu kıldı.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu, Aile, Adalet, İçişleri, Sağlık, Milli Eğitim gibi bakanlıkların yanı sıra sivil toplum temsilcilerini bir araya getirerek, veri odaklı politika üretimini sürekli güncelliyor.

Ekonomik ve Sosyal Boyut

12’nci Kalkınma Planı’nda kadınların güçlenmesi, eğitim, istihdam ve karar alma mekanizmalarına katılımı ana eksenlerden biri olarak konumlandırıldı. Kadına yönelik şiddetle mücadele, sadece bir sosyal politika değil, aynı zamanda ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğini sağlayan bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Bu bütüncül yaklaşım, kadınların işgücüne entegrasyonunu hızlandırarak, ülke ekonomisinin potansiyelini artırmayı hedefliyor.

Gelecek Vizyonu

Ercan, “Konuşmak kolaydır, bildiri yayımlamak kolaydır; zor olan, bu politikaları sahada, her noktada, her kadının hayatında somutlaştırmaktır” diyerek, gelecekteki yol haritasını özetledi. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, sadece yasal düzenlemelerle sınırlı kalmayıp, toplumsal bilinç, eğitim ve teknolojik altyapı ile desteklenmelidir.

Bu çerçevede, parti, 2026‑2030 dönemi boyunca veriye dayalı politika üretimi, dijital şiddetle mücadele ve çok paydaşlı koordinasyon modellerini geliştirerek, Türkiye’de kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesini kalıcı hâle getirmeyi amaçlıyor.