Gaziantep’in kale altı semtinde, 28 yıldır aynı tezgahı paylaşan ikiz kardeşler Ramazan ve Ökkeş Toprak, soğuk mevsimin kendilerine nefes alma dönemi olduğunu vurguluyor.

Havaların soğumasıyla birlikte kalaç (kalaç) işinin zorluğu büyük ölçüde azalıyor; ocak başında uzun saatler boyunca yüksek ısıda çalışmak, yaz aylarında çalışanlar için büyük bir engel teşkil ediyormuş. Kışın ise hem çalışma şartları iyileşiyor hem de sipariş yoğunluğu artıyor, bu da çift kardeş için “bereketli bir sezon” anlamına geliyor.
Kalay, bakır üzerine ince bir tabaka hâlinde uygulanarak metalin oksitlenmesini engelliyor. Ramazan Toprak, “Kalay, bakırın üzerine daha sağlıklı olması için yapılır. Kırmızı bakır iki gün içinde oksitlenir ve yeşillenmeye başlar, bu da kullanım açısından sağlıksızdır” diyerek kalaycılığın teknik önemini açıkladı. Kalaylanmış bir ürün, bir‑iki yıl sorunsuz kullanılabiliyor ve özellikle mutfak eşyalarında uzun ömür sağlıyor.
Toprak, bir kazan için ortalama 200 TL, tabaklar için 50 TL, çaydanlıklar için ise 150‑200 TL arasında bir ücret aldıklarını belirtti. Bu fiyatlar, kalaylamanın hem maddi hem de kültürel değer taşıyan bir iş olduğunu gösteriyor.
Ramazan, 7 yaşında babasının yanında çalışmaya başladığını ve 35 yaşına geldiğinde mesleği aynı tutku ve özveriyle sürdürdüğünü ifade etti. “Kardeşimle birlikte bu mesleği yaşatmaya çalışıyoruz. Yazın sıcak hava nedeniyle zor oluyor ama kışın bizim için daha iyi geçiyor” şeklindeki sözü, aile geleneğinin nesilden nesile aktarımını vurguluyor.
Ökkeş ise aynı duyguyu paylaşıyor: “Ben bu mesleğin içinde 7 yaşından beri varım. Kış ayları bizim için daha bereketli ve rahat geçiyor. Çok şükür, işimiz gücümüz yerinde.” Bu sözler, ikizlerin hem maddi hem de manevi açıdan mesleğe ne kadar bağlı olduklarını ortaya koyuyor.
Kış aylarında, düşük sıcaklıklar sayesinde kalay eritme süreci daha stabil çalışıyor; metalin çekmesi ve işlenmesi daha az enerji harcıyor. Bu da üretim maliyetlerini düşürürken kaliteyi artırıyor. İkizler, bu dönemde yeni müşteri ilişkileri kurmayı ve kalaycılığı genç nesillere öğretmeyi hedeflediklerini belirtiyorlar.
Yerel yönetimin ve kültür derneklerinin desteğiyle, kale altı dükkanlarını bir kültür merkezi haline getirmeyi planlayan Toprak kardeşler, kalaycılığı sadece bir meslek değil, Gaziantep’in tarihi mirası olarak konumlandırmak istiyor.
Sonuç olarak, kış ayları kalaycı ikizler için sadece hava koşulunun rahatlaması değil, aynı zamanda ekonomik canlanma, kültürel farkındalık ve gelecek nesillere aktarılacak bir miras fırsatı sunuyor.