Karaciğer Yağlanması Tehlikesi: Türkiye’de Oran Yüzde 45

Prof. Dr. Kabaçam, Türkiye’de karaciğer yağlanmasının oranının yüzde 45 olduğunu belirtti.

Uzmanın Açıklamaları

Prof. Dr. Gökhan Kabaçam, Gastroenteroloji Uzmanı, Güven Hastanesi’nden yaptığı açıklamada, “Türkiye’de yağlı karaciğer olma oranı yüzde 45’tir. 2 kişiden 1’i karaciğer yağlanması yaşamaktadır. Bunun bir ilacı yok; yaşam tarzı değişikliğiyle tedavi edilebilir” dedi.

Hepatit ve Yağlı Karaciğer

Prof. Dr. Kabaçam, karaciğeri tehdit eden başlıca hastalık gruplarının hepatitler ve yağlı karaciğer olduğunu vurguladı. Türkiye’de %4,5’inin aktif Hepatit B taşıyıcısı olduğunu hatırlatarak, aşı programlarının genç nesilleri koruduğunu, ancak eski nesillerde riskin hâlâ yüksek olduğunu belirtti.

Hepatit C için %0,8 oranı ve yeni nesil antiviral tedavilerin %99‑%100 başarı oranı da gündeme getirildi. Hepatit B tedavisinin virüsü baskılayarak siroz ve kanser riskini azaltabildiği, ancak tamamen yok sayacak bir çözümün hâlâ geliştirilmediği ifade edildi.

Obezitenin Rolü ve Gelecek Projeksiyonları

Uzman, obezitenin günümüzün en büyük karaciğer hastalığı tetikleyicisi olduğunu belirtti. “Karaciğer yağlanması, önümüzdeki 10 yıl içinde nakil ihtiyacının en önemli nedeni haline gelecek” diyerek, yağlı karaciğerin %45 oranının sadece bir sayı değil, gelecekteki sağlık sistemine büyük bir yük getireceğini sözlerine ekledi.

Yağlı karaciğerin mutlaka siroz anlamına gelmediğini, ancak şeker, kolesterol, alkol, genetik faktörler ve özellikle karın bölgesindeki yağ birikiminin steatohepatit riskini artırdığını açıkladı. Sessiz ve sinsi seyreden bu hastalığın, hastanın fark etmeden siroza ilerleyebileceği uyarısında bulundu.

Fibroscan: Biyopsiye Alternatif Yeni Tanı Yöntemi

Prof. Dr. Kabaçam, biyopsi ihtiyacını büyük ölçüde azaltan Fibroscan cihazını tanıttı. “5 dakikalık ultrasonik ölçüm, hastaya zarar vermeden fibrozis ve yağlanma oranlarını sayısal olarak verir ve %90 biyopsiyle korele eder” dedi. Uzun vadeli takipte hastaların tedavi yanıtını ve hastalığın ilerleyişini izlemek için ideal bir araç olduğunu vurguladı, ancak cihazın henüz yaygınlaşmadığını ve maliyet açısından sınırlı olduğunu ekledi.

Tedavi ve Yaşam Tarzı Değişikliği

Karaciğer yağlanmasının tek tedavisi disiplinli yaşam tarzı değişikliğidir. Uzman, Akdeniz tipi beslenmenin, bol sebze‑meyve, beyaz et, yağsız kırmızı et ve karbonhidrat sınırlamasının önemine değindi. Haftada en az 150 dakika orta şiddette egzersiz, günde iki bardak kahve ve metabolik hastalıkların (şeker, kolesterol) kontrolünün hastalığın gerilemesinde kritik rol oynadığını belirtti.

“Obezite ve metabolik karaciğer hastalığı, yaşam tarzı değişikliğiyle, kilo vererek ve altta yatan hastalıkların kontrolüyle gerileyebilir. Karaciğer, yeniden rejenerasyon yeteneği yüksek bir organ olduğu için doğru zemini hazırlamak yeterlidir” şeklinde sözlerini tamamladı.

Bu kapsamlı açıklamalar, Türkiye’de karaciğer sağlığına yönelik acil önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.