Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Akben, 2025 Ekim ayı itibarıyla sektörün toplam aktif büyüklüğünün 3,9 trilyon lira olacağını ve bu rakamın bir önceki yıla göre %49 oranında artış gösterdiğini belirtti. Akben, bu büyümenin yalnızca sayısal bir artış olmadığını, aynı zamanda sektörün kredi kalitesi ve risk yönetimi açısından da daha sağlam bir yapıya kavuşacağını vurguladı.


Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen ve 5. Finansın Geleceği Zirvesi adıyla gerçekleşen etkinlikte, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açılış konuşmasını yaptı. Zirveye, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ömer Gönül ve Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Korkmaz Ergun gibi üst düzey temsilciler katıldı. Katılım finansının geleceği üzerine yapılan oturumlar, sektörün hem yerel hem de küresel ölçekte nasıl konumlanacağına dair kapsamlı bir çerçeve sundu.
Akben, “Katılım Bankacılığında Türkiye İçin Fırsatlar” başlıklı sunumunda, 2025 yılına ilişkin beklentileri detaylandırdı. Toplam aktif büyüklüğün 3,9 trilyon lira, toplanan fonların 2,6 trilyon lira ve kullandırılan finansman hacminin 2 trilyon lira seviyelerine ulaşacağını duyurdu. Net karın ise aynı dönemde 66 milyar lira olduğu, bu rakamın %37 artış gösterdiği belirtildi. Sektörün finans sektörü içerisindeki payının %8,9 seviyesine yükseldiği vurgulandı.
Akben, stratejik önceliklerin üç başlık altında toplandığını açıkladı: müşteri tabanını genişletmek, digitalleşme yatırımlarını derinleştirmek ve sürdürülebilir yeşil finansman. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında katılım finansının yaygınlaştırılması, ürün çeşitliliğinin artırılması ve merkezi danışma kurulu yapısının güçlendirilmesi hedefleniyor. Eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin de artırılması, sektördeki yönetişim kalitesini standartlaştırmayı ve ilke‑prensip uyumunu pekiştirecek.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Halil Öztop, kalkınma finansmanının uzun vadeli fonlama, garanti mekanizmaları ve blended finance modelleriyle özel sektörün üstlenemediği riskleri hafiflettiğini belirtti. Öztop, sektörel odak alanların enerji dönüşümü, dijital altyapı, sosyal kapsayıcılık ve afet sonrası yeniden yapılandırma yatırımları olduğunu hatırlattı. Yeşil dönüşüm ve deprem sonrası yeniden inşa süreçlerinin, Türkiye’nin ekonomik dönüşümünde kritik bir rol oynadığı vurgulandı.
Katılım finans sektörü, sadece bir finansal araç olmaktan çıkıp ekonomik büyümenin tamamlayıcı bir motoru haline geliyor. 3,9 trilyon lira aktif büyüklük hedefi, sektördeki likidite ve kredi verme kapasitesinin artacağını, aynı zamanda sürdürülebilir ve dijital finansal hizmetlerin yaygınlaşacağını işaret ediyor. Uzmanlar, bu büyümenin Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerine ve dijital ekonomi vizyonuna doğrudan katkı sağlayacağını öngörüyor. Zirvede alınan kararların ve politikaların hayata geçirilmesi, katılım finansının hem yerel hem de uluslararası arenada daha görünür bir konuma gelmesini sağlayacak.