Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Akbin, “Ekim 2025 itibarıyla katılım finans sektörünün toplam aktif büyüklüğü yıl sonuna kıyasla %49 artarak 3,9 trilyon lira seviyesine ulaşmıştır.” diyerek sektörel büyümenin rakamsal boyutunu ortaya koydu.
Bu açıklama, Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açılış konuşmasıyla başlayan 5. Finansın Geleceği Zirvesi kapsamında yapıldı. Zirve, Turkuvaz Medya Merkezi’nde sürdürülen programlarla bankacılık, sermaye piyasaları, sigorta ve katılım finansı gibi alanların temsilcilerini bir araya getirdi.


Katılım finansının sadece bir finansal ürün yelpazesi değil, aynı zamanda sağlıklı ekonomik büyümenin tamamlayıcı bir unsuru olduğu vurgulandı. Akbin, sektörün 2025’te toplanan fonların 2,6 trilyon lira, kullandırılan finansman hacminin 2 trilyon lira ve net karının 66 milyar lira seviyelerine ulaşacağını belirtti. Bu rakamlar, sektörün bilanço yapısının güçlendiğini ve sürdürülebilir büyüme trendinin devam ettiğini gösteriyor.
Verilere göre, katılım finansı 2025 itibarıyla toplam finans sektörü içinde %8,9 paya yükselerek, geleneksel bankacılık modellerine kıyasla daha geniş bir müşteri tabanı ve daha yüksek bir dijitalleşme oranı elde ediyor. Akbin, “Stratejik önceliklerimiz müşteri tabanını genişletmek, dijitalleşme yatırımlarını derinleştirmek ve sürdürülebilir yeşil finansman alanında daha güçlü bir yönelim geliştirmek” şeklinde hedeflerini özetledi.
Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde, katılım finansının yaygınlaştırılması, ürün çeşitliliğinin artırılması, merkezi danışma kurulu yapısının güçlendirilmesi ve eğitim‑farkındalık faaliyetlerinin genişletilmesi de öncelikli adımlar arasında. Akbin, bu adımların sektörün yönetişim kalitesini standartlaştıracağını ve katılım finans ilke‑prensiplerine duyulan güveni artıracağını vurguladı.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) Genel Müdürü İbrahim Halil Öztop, “Kalkınma finansmanı ekonomik dönüşümün küresel mimarlarından biridir” diyerek, uzun vadeli fonlama, garanti mekanizmaları ve blended finance modelleriyle özel sektörün üstlenemediği risklerin üstesinden gelindiğini belirtti. Öztop, enerji dönüşümü, dijital altyapı, sosyal kapsayıcılık ve afet sonrası yeniden yapılandırma yatırımlarının kalkınma finansmanının odak noktaları olduğunu hatırlattı.
Öztop ayrıca, “Türkiye’nin küresel dönüşümde yalnızca tüketici değil, aynı zamanda üretici olma potansiyeli”ni vurgulayarak, kalkınma ve yatırım bankacılığının ülkenin sürdürülebilir büyüme hedeflerine hizmet edeceğini ifade etti.
Bu çerçevede, katılım finansı sektörü yeşil finansman, dijital dönüşüm ve uluslararası entegrasyon alanlarında da öncü bir rol üstlenmeyi amaçlıyor. Sektör temsilcileri, 2025 hedeflerinin gerçekleşmesiyle Türkiye’nin finansal ekosisteminde daha kapsayıcı ve dirençli bir yapı oluşturulacağını öngörüyor.