Aydın'da, 2400 yıl öncesine dayanan tarihi Magnesia Antik Kenti'nin en büyük meydanı (agora), önceki günlerde olduğu gibi mermer döşemesi sağlam bir şekilde ortaya çıkartılıyor. Germencik ilçesindeki antik kentteki kazılar, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Görkem Kökdemir başkanlığında devam ediyor.

Antik kentteki kazılar, 2021 yılından bu yana içinde Zeus Tapınağı'nın bulunduğu, Magnesia'nin en büyük agorasında yürütülüyor. 'Büyük bir arşiv ortaya çıkacak' Kazı Başkanı Doç. Dr. Kökdemir, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında agora yoğunlaştıklarını, geçen sürede heyecanlandıran gelişmeler yaşandığını söyledi.Alanın üzerinin depremler ve Büyük Menderes Nehri'nin taşmasıyla mille kaplandığını, üzerindeki dolgunun yaklaşık 4 metre yükseklikte olduğunu belirten Kökdemir, altındaki neredeyse tüm mimari parçalara sağlam olarak ulaştıklarını, ziyaretçiler için heyecanlı bir rotanın oluşacağını anlattı.Agoranın Tarihi ve ÖnemiAgoranın tamamının 25 bin metrekare olduğunu kaydeden Kökdemir, '10 bin metrekareye yakın bir alanı ortaya çıkardık. Buluntu inanılmaz. Bütün mermer döşeme, yaklaşık 10 bin metrekare içinde sağlam olarak ele geçti. Bu çok önemli. Agoranın genişliğini 25 bin metrekare olarak düşünürsek yüzde 50'lilere yaklaştık. Agoranın bu sefer kısa kenarına, güney stoalara (sütunlu galeriler) doğru genişlemeyi planlıyoruz.' ifadelerini kullandı.Kökdemir, mermer döşemeli 25 bin metrekarelik meydanının dört tarafında sütunlar ve mekanlar bulunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: 'Biz o mekanların bir devlet arşivi olarak kullanıldığını biliyoruz. Bugüne kadar Almanlar döneminde yapılan çalışmalar dahil, Magnesia'ya ait 200'e yakın yazıt, onların açtığı sadece iki küçük mekanda ortaya çıkartıldı. Çalışma tamamlandığında 25 bin metrekarelik büyük bir arşiv ortaya çıkmış olacak. Akdeniz Havzası'ndaki tüm antik kentler içinde belki de en sağlam korunmuş, en büyük agorayı ortaya çıkartıyoruz. Onun için çok önemli. Bu şekilde korunmuşluk bulmanız çok zor.'Kayıp Kentin GeleceğiKentin belleği bu yapının içinde olduğunu vurgulayan Kökdemir, 'Agoranın 'kentin kalbi' olduğunu, birçok yazıta ulaşmayı beklediklerini dile getirdi. 'Devlet agorası veya kutsal agora dediğimiz alışverişin yapıldığı yer değil, kentin kalbini, ruhunu barındıran ve geçmişe dönük bilgilerin geleceğe aktarıldığı bir anıtsal kompleks olarak düşünün burayı. Yani kentin belleği, bu yapının içindeki bilgilerde. Onun için çok önemli bir agoradayız.' dedi.Kökdemir, kazıların tamamlanmasıyla Batı Anadolu için önemli bilgilere ulaşacaklarını sözlerine ekledi.Benzer Olaylar ve OlasılıklarBu keşif, Türkiye'de ve dünya genelinde birçok antik kentte yapılan kazılara benzer bir şekilde, tarihi ve kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor. Magnesia Antik Kenti'nin keşfi, tarihçiler ve arkeologlar için heyecan verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.Bu olayın etkileri, sadece tarihi ve kültürel açıdan değil, aynı zamanda turizm açısından da önem arz ediyor. Bölge, tarihi ve kültürel zenginlikleri ziyaretçilerle paylaşarak, yerel ekonomiye de katkı sağlayabilir.Arkeolojik Keşiflerin GeleceğiArkeolojik kazılar, her zaman olduğu gibi, sabır ve özen gerektiren bir süreçtir. Magnesia Antik Kenti'nin agorası gibi önemli bir keşfin ortaya çıkması, yıllarca süren çalışmaların ve araştırmaların bir sonucudur. Türkiye'de ve dünya genelinde, benzer keşiflerin yapılması için çalışmaların devam ettiği birçok antik kent bulunmaktadır. Bu keşifler, insanlığın ortak kültürel mirasının korunması ve anlaşılması açısından büyük önem taşır.