Kayseri mutfağının 6 bin yıllık tarihine ışık tutan eser, bölgenin tarih öncesi dönemlerinden günümüze uzanan bir gastronomi yolculuğu sunuyor. Kitap, arkeolojik buluntular, eski tarif defterleri ve yerel ustalarla yapılan görüşmeler sayesinde lezzetlerin kökenine inmeyi başarmış.
Eserde, mantı ve pastırma gibi dünya çapında tanınan lezzetlerin, Hitit mutfağındaki benzer hazırlıklara dayandığı vurgulanıyor. Bu bulgu, Kayseri mutfağının sadece bölgesel bir zenginlik olmadığını, aynı zamanda antik uygarlıkların gastronomi bilgisinin bir devamı olduğunu gösteriyor.
Yöresel “Nevzine” tatlısı, hamurunda tahin ve sirke kullanımıyla dikkat çekiyor; pişirme sonrası üzerine dökülen üzüm pekmezli şerbet, tatlıya benzersiz bir ekşilik ve derinlik katıyor. Kitap, bu gibi az bilinen ama tarihsel önemi yüksek tarifleri de okuyucuya sunuyor.
“Börek Aşı Çorbası” ve “Kurşun Aşı Çorbası” gibi, içinde küçük köfteler veya mantı benzeri hamurlar barındıran çorbalar detaylı tarifleriyle yer alıyor. Ayrıca, Kayseri’nin coğrafi işaretli ürünleri—örneğin pastırma, sucuk, mantı—ve bunların tarihsel gelişimi de kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.
Proje, Kayseri Üniversitesi Gastronomi Bölümü ve yerel tarihçiler iş birliğiyle yürütüldü. Araştırmacılar, 20’den fazla köyde saha çalışması yaparak, nesilden nesile aktarılan sözlü tarifleri derledi. Uzmanlar, bu eserin hem akademik çalışmalar hem de turizm sektörü için bir referans noktası olacağını belirtiyor.
Bu kapsamlı çalışma, Kayseri’nin gastronomi turizmi potansiyelini artırarak, şehrin “Lezzet Başkenti” unvanını pekiştirecek. Kitabın yayınlanmasıyla birlikte, yerel restoranların menülerinde tarihsel tariflerin yeniden canlandırılması ve genç şeflerin ilham alması bekleniyor.