Kırşehir Cezaevi’nde 63 hükümlü 400 dönümlük arazide arpa, yonca, salatalık, domates, biber, kavun, karpuz, lahana, patates ve soğan gibi geniş ürün yelpazesi yetiştiriyor. Aynı zamanda 1.000’e yakın elma, kiraz ve vişne ağacı ile meyve bahçesi oluşturulmuş durumda.
“Bu üretim, hükümlülerimizin meslek edindiği ve topluma faydalı bir iş gücü haline geldiği bir platformdur,” diyor Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Temel Göğüş.

Kuruma ait sera ve arazide üretilen bal, gelecek yıl kovan sayısının 100’e çıkarılması hedefiyle daha da artırılacak. Mandırada ise 600 büyükbaş hayvan barındırılıyor; yılda ortalama 500 hayvan kesimi sayesinde 175 ton karkas et üretimi sağlanıyor. Et, çevre illerdeki diğer ceza infaz kurumlarına ve kurumun kendi restoranına sunuluyor.
“Hayvanları tamamen bizim ürettiğimiz arpa, saman ve yonca ile besliyoruz; bu da etin kalitesini ve hijyenini artırıyor,” diye veteriner hekim Ali Çelik açıklıyor.
Üretilen ürünler, kuruma bağlı satış noktalarından ve kent merkezindeki marketlerden vatandaşların hizmetine sunuluyor. Ayrıca Kırşehir, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere de tırlarla sevk ediliyor. Tarım atölye şefi Ziraat Mühendisi Numan Hayri Erol, “Ürünlerimiz bölge dışından da yoğun talep görüyor, bu da cezaevi ekonomisine ve hükümlülerin sosyal entegrasyonuna katkı sağlıyor” diyor.
Kırşehir Cumhuriyet Başsavcısı Oğuz Şükrü Ener, hükümlülerin Ahilik kültürü çerçevesinde meslek edindiğini ve topluma faydalı çalışmalarla sosyal hayata adaptasyon sürecinin kısaldığını vurguluyor. Bu projeler, hükümlülerin vasıflı çalışanlar olmasını ve cezaevinden çıktıktan sonra istihdam şansı bulmalarını sağlıyor.
Kurul, bal üretiminde kovan sayısını artırmayı, yeni ürün çeşitlendirmeleriyle sebze ve meyve çeşitliliğini genişletmeyi ve hayvan bakım standartlarını daha da yükseltmeyi planlıyor. Bu sayede Kırşehir Cezaevi, Türkiye’de ceza infaz kurumları arasında tarımsal ve hayvansal üretim konusunda öncü bir model olmaya devam edecek.