Muazzez Abacı’ya büyük vefasızlık! Koltukların yarısı boş kaldı

Muazzez Abacı’nın Vefatı ve Cenaze Süreci

Muazzez Abacı, 5 Kasım 2025 tarihinde, kızını görmek üzere gittiği ABD’de ani bir kalp krizi geçirdi. Hastaneye kaldırıldığında acil stent takıldı ancak ardından gelişen böbrek komplikasyonları, sanatçıyı 12 Kasım 2025 tarihinde hayatını kaybetmesine yol açtı.

Vefat haberinin ardından, cenaze işlemleri hızla tamamlandı. Sanatçının bedeni, Türk Hava Yolları (THY) ile Washington’dan İstanbul’a getirildi ve aileye teslim edildi. Aile, geleneksel bir tören düzenlemek amacıyla Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’nde bir cenaze töreni organize etti.

Törenin Katılımcıları ve Protokol

Törene, İstanbul Valisi Davut Gül, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy başta olmak üzere birçok protokol üyesi katıldı. Sanat dünyasının önde gelen isimleri arasında Muazzez Ersoy, Selami Şahin ve Orhan Gencebay da bulundu. Katılımcıların duygusal konuşmaları ve anma töreni, sanatçının müzik camiasındaki derin etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

Salonun Boş Koltukları ve Sosyal Medya Tepkisi

Ancak törenin en çok konuşulan detayı, Atatürk Kültür Merkezi salonunda bulunan oturma kapasitesinin yarısından fazlasının boş kalmasıydı. Görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı ve binlerce kullanıcı “büyük vefasızlık” yorumlarıyla tepkilerini dile getirdi. Bazı kullanıcılar, sanatçının yaşamı boyunca topluma yaptığı hizmetler göz önüne alındığında bu tür bir eksikliği kabul edilemez buldu.

Geniş Kapsamlı Değerlendirme ve Yansımalar

Uzmanlar, bu tür törenlerin katılım oranının, organizasyonun zamanlaması, davet listesi ve halkın duyarlılığıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtiyor. Özellikle sanat ve kültür çevrelerinde, Muazzez Abacı’nın eserlerinin nesiller boyunca yaşatılması gerektiği vurgulanıyor. Aynı zamanda, bu olay, kamu kurumlarının ve organizatörlerin benzer törenlerde daha etkili bir halk katılımı sağlamak için stratejiler geliştirmesi gerektiğine dair bir uyarı niteliği taşıyor.

Gelecek Nesillere Miras

Muazzez Abacı’nın bıraktığı müzikal miras, yeni nesil şarkıcılar ve besteciler için ilham kaynağı olmaya devam edecek. Sanatçının en sevilen şarkıları, radyo ve televizyon programlarında sıkça tekrar edilerek anısına sahip çıkılıyor. Bu vefat, Türk sanat müziği tarihine bir dönüm noktası olarak kayda geçecek ve sanatseverler, onun eserlerini gelecek yıllarda da hatırlamaya devam edecek.