Trendyol Süper Lig’in kritik haftasında sahada yaşanan kargaşanın ardından, Jaden Quinn Oosterwolde ve Mert Hakan Yandaş adlı iki Fenerbahçe futbolcusu da dahil olmak üzere toplam beş kişi yargılamaya tabi tutuldu. Sanıklar arasında Fenerbahçe Kulübü doktoru Ertuğrul Karanlık, eski yöneticisi Hulusi Belgü ve eski teknik direktör İsmail Kartal’ın oğlu Emre Kartal da yer alıyor.
Savcılık, sanıkların “haksız tahrik altında vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olacak şekilde kasten yaralama” ve “spor alanlarında taşkınlık yapılması ve tesislere zarar verilmesi” suçlarından 1 yıl 3 ay ile 3 yıl 4 ay 15 gün arasında hapis cezası talep etti.

İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya, şikayetçi stadyum müdürü Ali Çelikkıran ve tarafların avukatları katıldı. Savcının mütalaasını okumasının ardından sanık avukatları, savunma hazırlıkları için ek süre talep etti. Mahkeme heyeti, bu talebi kabul ederek duruşmayı 15 Ocak tarihine erteledi.
Mahkeme kayıtları, olay anına ilişkin yaka kamera görüntülerinin Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü tarafından incelendiğini, ancak kayıtlarda sesin bulunmadığını gösteriyor. Bu eksiklik, savcılık tarafından “olayın tam olarak aydınlatılamadığı” gerekçesiyle vurgulandı.
Şikayetçi Ali Çelikkıran, dava dosyasına eklenen sağlık raporunda “servikal vertebra” (boyun kırığı) olduğu belirtildi. İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün raporuna göre, C5 vertebra spinöz prosesi kırığı orta derecede fonksiyon kaybına yol açıyor; ancak yaşamı tehlikeye sokmuyor ve basit tıbbi müdahalelerle düzeltebiliyor.
19 Mayıs’ta RAMS Park Stadyumu’nda gerçekleşen maç sonrası, Fenerbahçe teknik heyeti ve oyuncuları galibiyet sevincini sahaya çıkardıkları sırada, şikayetçi Çelikkıran’a yönelik saldırı gerçekleşti. İddianame, şüphelilerin Çelikkıran’ı tekme ve yumruklarla darp ettiklerini, Hulusi Belgü’nün ise Çelikkıran’ın arkasına giderek saçını çektiğini ve sırtına vurduğunu detaylandırıyor.
Bu eylemlerin, “vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olacak şekilde kasten yaralama” ile “spor alanlarında taşkınlık yapma ve tesislere zarar verme” suçlarını oluşturduğu iddia ediliyor. Sanıkların her birine, suçun ağırlığına göre 2 yıl 3 ay ile 6 yıl 9 ay arasında hapis cezası talep ediliyor.
Mahkemenin 15 Ocak’ta yeniden toplanması, savunma süreçlerinin netleşmesi ve ek delillerin ortaya konması açısından kritik bir adım. Eğer savunma süresi içinde yeni bir delil sunulamazsa, savcının talep ettiği cezalara yakın bir karar verilebilir. Aksi takdirde, sanıkların avukatları tarafından sunulacak hafifletici faktörler kararın ağırlığını etkileyebilir.
Bu dava, Türkiye’de futbol maçları sonrası ortaya çıkan şiddet olaylarının adli takibi açısından emsal teşkil edebilir ve kulüplerin güvenlik protokollerine yeni düzenlemeler getirilmesine zemin hazırlayabilir.