Önerge 74 Oyla Kabul Edildi! İsrail’in Futboldan Men Edilmesi İçin Tarihi Girişim

İrlanda Ligi takımı Bohemians, İsrail’in futbol federasyonuna yönelik men kararı için 74 oyla kabul edilen önergeyi sundu.

Önerge 74: UEFA’ya İsrail’in Futboldan Men Edilmesi Talebi

İrlanda Ligi’nin köklü kulübü Bohemians, Kasım ayı başında İrlanda Futbol Federasyonu (FAI) Genel Kurulunda hazırladığı önergeyi masaya yatırdı. 74 oyla kabul edilen bu önerge, UEFA ve FIFA tüzüklerine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle İsrail Futbol Federasyonu’nun üyeliğinin askıya alınmasını ve gerekirse futboldan tamamen men edilmesini talep ediyor. “Genel kurulun %90’ı lehte oy kullandı; bu bizim için büyük bir umut işareti,” diyen Bohemians Operasyon Direktörü Daniel Lambert, bu adımın yalnızca bir kulüp kararı olmadığını, uluslararası spor camiasının insan hakları ihlallerine karşı duruşunu da yansıttığını vurguladı.

FAI, 8 Kasım’da gerçekleştirilen olağan genel kurulda bu önergeyi resmen UEFA’ya iletmeye karar verdi. Kurulda 7 üye karşı çıkarken, 2 üye çekimser oy kullandı; kalan 74 üye ise önergeyi onayladı. Açıklamada, İsrail’in Batı Şeria’da yasa dışı yerleşim birimlerinde kulüpler kurarak FIFA Madde 73 ve UEFA Madde 5’e aykırı davrandığı, aynı zamanda UEFA Madde 7 kapsamında ırkçılıkla mücadele politikalarını ihlal ettiği belirtildi.

Lambert, “Futbolun kuralları, bir çocuğun topu tutamaması gibi temel hakları korumalıdır; bir ülkenin bu kuralları tek taraflı çiğnemeye devam etmesi kabul edilemez,” diyerek, İsrail’in işgal altındaki topraklarda yürüttüğü politikaların sporla meşrulaştırılamayacağını savundu. “Apartheid sadece duvarlar ve çitler değil, aynı zamanda sporun da normalleştirilmesi çabasıdır,” diyerek Güney Afrika örneğini hatırlattı. 1990’larda apartheid rejimi altında Güney Afrika’nın FIFA ve diğer spor federasyonları tarafından dışlanması, uluslararası sporun insan haklarıyla ne kadar iç içe olduğunu gösteren bir tarihsel referans olarak sunuldu.

Avrupa’da artan tepkilere rağmen, bazı kulüpler ve federasyonlar hâlâ İsrail takımlarına karşı sert önlemler almaktan kaçınıyor. Bu durum, Lambert’in “Normalleştiremeyiz. Gazze’deki soykırımı ve Batı Şeria’daki sistematik apartheidı görmezden gelemeziz” şeklindeki uyarısıyla çelişiyor. Ayrıca, işgal altındaki topraklarda oynayan takımlara UEFA fonlarının akıtılması, bu fonların altyapı ve tesislerde kullanılmasına rağmen, aynı anda bir “fiziksel apartheid”ı finanse ettiği iddiası gündemde.

Önergenin kabulü, sadece bir spor kararı değil; aynı zamanda uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında da bir mihenk taşı olarak görülüyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı’nın geçen yıl verdiği karar, İsrail’in işgal altındaki topraklarda apartheid uyguladığını tespit etmişti. Lambert, “Bu kararı sportuma yansıtmak, sporu siyasi bir alet olmaktan çıkarıp evrensel değerlerin savunucusu haline getirecek” diyerek, sporu toplumsal adaletin bir aracı olarak konumlandırıyor.

Bu gelişmeler ışığında, UEFA’nın bir sonraki toplantısında İsrail’in üyeliğiyle ilgili somut bir karar alması bekleniyor. Kararın alınması durumunda, sadece İsrail takımları değil, aynı zamanda bu kararın getireceği uluslararası pres ve diğer ülkelerin benzer politikaları benimseme olasılığı da artacak. Spor dünyasının, insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmaması gerektiği mesajı, Bohemians ve destekçileri tarafından net bir şekilde iletilmiş oldu.