Organ Bağışı Haftası’nda Duygu Dolu Anlar ve Hayat Kurtaran Hikâyeler

Akdeniz Üniversitesi, Organ Bağışı Haftası kapsamında düzenlediği etkinlikte donör aileleri, organ alıcıları ve sağlık uzmanlarını bir araya getirerek organ bağışının hayati önemine vurgu yaptı.

Etkinliğin Genel Tanıtımı

3‑9 Kasım tarihleri arasında Organ Bağışı Haftası kapsamında Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Atatürk Konferans Salonu’nda duygusal bir buluşma gerçekleştirildi. Etkinlik öncesinde AÜ Hastanesi’nde yapılan organ nakilleriyle ilgili etkileyici bir video izletildi; bu video, izleyenlere organ bağışının hayatlara nasıl nefes verdiğini gösterdi.

Konuşmacıların Vurguları

Programda Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan ve AÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete başta olmak üzere birçok doktor, sağlık personeli ve öğrenci yer aldı. Rektör Özkan, “Yaşamın gerçek kahramanları olan donör ailelerimiz ve geleceğin sesini taşıyan öğrencilerimiz burada bir arada” diyerek konuşmasını, diyaliz makinelerinde geçen zorlu yaşamları ve bir böbrek naklinin bu döngüyü nasıl kırdığını örneklerle anlattı.

Prof. Dr. Ömer Özkan ise organ bağışının “insana hayatını geri vermek” demek olduğunu vurguladı; kalp pompası ile yaşamanın, sürekli şarj gerektiren cihazların ve kol eksikliği gibi durumların üstesinden bir organ naklinin nasıl kurtarıcı bir adım olduğunu detaylandırdı.

İstatistikler ve Bekleyen Hayatlar

Konuşmacılar, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yüz binlerce insanın organ beklediği için hayatını kaybettiğini belirtti. Türkiye’de ise 32.982 hasta organ veya doku nakli bekliyor; bunların 25.000’i böbrek, 2.500’i karaciğer, 1.500’ü kalp nakli bekliyor. Bu rakamlar sadece sayı değil, “umutla bekleyen binlerce hayatın sesi” olarak nitelendirildi. 2025 yılında 1.836 beyin ölümü vakası yaşanmış, ancak sadece 398 aile “evet” diyebilmiş.

Duygu Dolu Anlar

Etkinliğin en duygusal anları, bağış yapanların ailelerinin sahneye davet edilmesiyle yaşandı. 43 yaşındaki mimar Bora Dumlupınar’ın annesi Sultan Dumlupınar, oğlunun 6 organını bağışladığını ve “herkesi organ bağışına davet ediyorum” sözleriyle gözyaşlarını tutamadı. Rektör Özkan da anneye sarılarak teselli etti.

47 yaşındaki Mehmet Toprak’ın eşi Nazlı Toprak ise, iki kızının babalarının vasiyetini yerine getirmek için organ bağışına karar verdiklerini, “başka çocuklar sevinsin, başka aileler mutlu olsun” diyerek duygusal bir teşekkür konuşması yaptı.

Hayatta Kalanların Hikâyeleri

Etkinlikte, organ nakli sayesinde hayatına yeniden kavuşmuş gençler ve yetişkinler de söz aldı. Furkan Özçelik (22), 7 yıl yapay kalp cihazıyla yaşamını sürdürdükten sonra kalp nakli alarak “organ bağışı sayesinde normal hayatıma döndüm” dedi. Mustafa Emin Kosta (11) ise bağışlanan böbrek sayesinde diyalizden kurtulduğunu ve “böbreğini verenin mekanı cennet olsun” sözleriyle minnettarlığını ifade etti.

3 yaşında böbrek nakli geçiren Ahmet Döner (11), “organ bağışı yapıp hayat kurtaralım” diyerek umut mesajı verdi. Annesi Selda Döner ise, Ahmet’in doğuştan böbrek yetmezliğiyle mücadele ettiğini ve nakilden sonra “hayatımız değişti” açıklamasında bulundu.

6 yaşında karaciğer nakli geçiren Şerife Nur Aydemir (15), “nakilden sonra kendimi çok farklı hissediyorum” diyerek organ bağışının önemine dikkat çekti. 68 yaşındaki Mustafa Atan ise 25 yıl önce kalp nakli ve 10 yıl önce böbrek nakli geçirdiğini, “organlarınız ölünce toprak olur, ruh ise yaşar” diyerek yaşamın değerini vurguladı.

Son Söz

Etkinlik, organ bağışının sadece bir rakamdan ibaret olmadığını, her bir bağışın bir aileye umut, bir çocuğa yeni bir gelecek ve bir topluma insani bir sorumluluk olduğunu bir kez daha gösterdi. Katılımcılar, “Hayatını geri vermek, bir insanın en büyük hediyesi” diyerek organ bağışına duyulan ihtiyacın artması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.