Özlem Altınok Öz ve Eşi Tayyar Taylan Öz Mahkemede: Malvarlığı Suçlaması ve İlk Duruşma

İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde İlk Duruşma

İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sosyal medya fenomeni Özlem Altınok Öz, eşinin Tayyar Taylan Öz ve şirket ortağı İbrahim Karaorhanlı, “Malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek” suçlamasıyla ilk kez hakim karşısına çıktı. Dava, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası talebiyle yürütülüyor.

Mahkemenin Ara Kararı

Mahkeme, sanıkların “Medelina Sağlık ve Reklam Hizmetleri” şirketine atanan kayyum ve el koyma kararının kaldırılmasına, şahsi mal varlıkları üzerindeki tedbirin ise devamına karar vererek duruşmayı 26 Şubat’a erteledi. Bu karar, şirketin faaliyetlerine geçici bir rahatlama sağlarken, sanıkların kişisel finansal durumu hâlâ denetim altında tutuluyor.

Sanıkların Savunmaları

Özlem Altınok Öz: “Suçlamaları kabul etmiyorum. Dört çocuk annesiyim, ailem bu süreçte çok yıprandı. Beraatime karar verilmesini istiyorum.” demiş ve düşük doğumunu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımları ve babasının emekli maaşına konulan tedbiri vurguladı.

Tayyar Taylan Öz: “Tıp doktoruyum, aylık 100 bin lira gelirim var. İşimiz tamamen faturalı ve vergiliydi; kara para suçu asılsızdır.” diyerek ticaretinin tamamen yasal olduğunu, ancak sosyal medyada maruz kaldıkları karalama kampanyalarını dile getirdi.

İbrahim Karaorhanlı: “MASAK raporunda suç örgütü oluşumuna dair bir veri bulunmamaktadır. Şirketimiz e‑ticaret üzerinden faturalı satış yapmaktadır ve herhangi bir sahtecilik iddiası yoktur.” şeklinde savunma yaptı.

Avukatın İddiaları ve Masumiyet Karinesi

Sanıkların avukatı, iddianamenin hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu, sanıkların kripto, borsa ve bahis gibi suçlarla ilişkili hiçbir işlemi olmadığını belirtti. Ayrıca, masumiyet karinesinin ihlal edildiğini, 10 milyon lira güvence bedelinin iadesi ve kayyum kararının kaldırılması talep edildi.

MASAK Raporu ve Soruşturma Bulguları

MASAK raporunda, sanıkların ve şirketin suç işlemek amacıyla bir araya gelmiş bir organizasyon oluşturmadığı, kozmetik ürün satışlarının büyük kısmının e‑ticaret kanalıyla yürütüldüğü ve bu satışların sahte olmadığının tespit edildiği kaydedildi. Ayrıca, yasal bahis, kripto borsa ve ödeme kuruluşlarıyla ilgili ciddi şüphe uyandıran bir faaliyet bulunmadığı belirtildi.

İlgili Suçlamalar ve Takipsizlik Kararları

Resmi belgelerde sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılık suçlarından takipsizlik kararı verildiği yer alıyor. Soruşturma kapsamında üç şirkete kayyum kararı uygulanmaya devam ediyor.

Gelecek Duruşma ve Olası Sonuçlar

26 Şubat’ta gerçekleşecek ikinci duruşma, mahkemenin tedbir kararlarını yeniden değerlendireceği ve olası hapis cezası talebinin netleşeceği bir oturum olacak. Uzmanlar, sosyal medyada yüksek profilli bir kişinin bu tür bir davada yer almasının kamuoyunda geniş yankı bulacağını ve davanın seyrinin medyada yoğun şekilde takip edileceğini belirtiyor.