2008 yılında sadece 29 hafta ve 1.290 gram ağırlıkta dünyaya gelen Defne Kırıcı, doğumundan itibaren Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde (YYBU) kritik bakım sürecine alındı. Prof. Dr. Özge Altun’ın liderliğindeki neonatoloji ekibi, Defne’nin hayata tutunmasını desteklemek için sadece tıbbi müdahalelerle kalmadı; aynı zamanda müzik terapisi uygulamaları da devreye sokuldu.

Yıllar içinde Defne, hastanedeki müzik dinletileri sayesinde ritim ve melodiye aşina oldu, notaları okuyabilme yetisini erken yaşta kazandı. Bu süreç, onun müzikle kurduğu duygusal bağın temellerini attı ve bugün Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü’ne yerleşmesini sağladı.
2025 yılının 17 Kasım’ında, Dünya Prematüre Günü vesilesiyle Ege Üniversitesi Muhittin Erel Amfisi’nde düzenlenen “Prematüre Bebekler ve Müzik” adlı etkinlikte, Defne ve Prof. Dr. Altun sahneye çıktı. Defne, “Ay Işığından Ezgiler” adlı programı **piyano** ile çalarak, Altun ise yan flüt eşliğinde performans sergiledi. İzleyiciler arasında, prematüre bebek sahibi aileler, doktorlar ve üniversite öğrencileri bulunuyordu. Etkinlik, sadece bir konser değil, aynı zamanda umudun ve dayanışmanın bir göstergesi olarak öne çıktı.
Prof. Dr. Altun, uzun yıllardır müziği tedavi sürecine entegre etmenin önemine inanan bir pediatrik neonatolog. “Bebeklerin yoğun bakımda maruz kaldığı gürültü, beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Yumuşak klasik parçalar ve anne ninnileri, beyin plastisitesini destekler,” diye açıklıyor. Defne ise “Doktorumun bana ilham veren tutkusunu gördüm; onunla aynı sahnede olmak hayalimdi,” diyerek duygularını dile getirdi.
Defne’nin annesi Leman Kırıcı, “Bu dinletiyi izlemek, bize ve diğer ailelere bir mucize gibi geldi. Prematüre bebeklerin hayata tutunma mücadelesinde yalnız olmadıklarını görmek, büyük bir güç kaynağı,” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Altun ise Defne’nin müzik kariyerinin, prematüre bebek farkındalığını artıracak projelerde yer almasını istediğini belirtti.
Uluslararası araştırmalar, müzik terapinin prematüre bebeklerin kardiyovasküler istikrarını, oksijen saturasyonunu ve uyku düzenini iyileştirdiğini gösteriyor. Ege Üniversitesi’nin Neonatoloji Bilim Dalı, bu alandaki çalışmalarıyla hem ulusal hem de uluslararası platformlarda dikkat çekiyor. Defne’nin hikâyesi, bu bilimsel bulguların toplumsal bir yansıması niteliğinde.
Defne, “Ben büyüdüm, burada hayatta kalabildim; müzikle aynı mücadeleyi yaşayan çocuklara ses olmak istiyorum,” diyerek, ileride müzikle terapi projeleri başlatma hedefini paylaştı. Prof. Dr. Altun ise “Bu tür etkinlikler, sadece bir konser değil; sağlık hizmetlerine duyulan güveni yeniden inşa eder,” diyerek sözlerini sonlandırdı.