
Rönesans Holding, toplam 2 milyar dolar değerindeki Ceyhan Polipropilen (PP) Üretim Tesisi ve Sıvı Yük Terminali projesini hayata geçiriyor. 472.500 ton yıllık kapasiteye sahip tesis, 300 milyon dolar yıllık cari denge katkısı vaat ediyor. Bu yatırım, Türkiye’de özel sektörün gerçekleştirdiği en büyük ağır sanayi projelerinden biri olarak kayda geçecek.

Rönesans Holding Onursal Başkanı Dr. Erman Ilıcak, şirketin 32 yıllık uluslararası deneyimini vurgulayarak, “1993’te Rusya’da temellerimizi attık; bugün 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz. Gelirlerimizin yarısından fazlasını yurt dışından elde ediyoruz” şeklinde konuştu. Şirket, 50 milyar dolar değerindeki projeleri başarıyla tamamlamış ve son 20 yılda Türkiye’ye yaklaşık 10 milyar dolar yatırım yapmıştır.
Projenin finansmanı, 1,3 milyar dolar uluslararası finansman ve 700 milyon dolar öz sermaye yatırımından oluşuyor. Polipropilen tesisi için Cezayirli Sonatrach, sıvı yük terminali için ise Norveçli Stolt‑Nielsen ortaklarıyla konsorsiyum kuruldu. Toplamda 12 farklı milletten, 30’dan fazla firmayla iş birliği yapılmaktadır. 2027 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanan proje, 6‑yıllık bir geliştirme ve finansman sürecinin ardından inşaata geçti.
Türkiye, yılda 8 milyon ton plastik hammadde ithal ediyor ve bu miktarla Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük plastik hammadde ithalatçısı konumunda. Polipropilen üretiminin sadece %4’ü yerli, %96’sı ise ithalat yoluyla karşılanıyor. Ilıcak, “Bu durum sanayicilere stok, tedarik ve vade riski yüklüyor; yatırımımız ithalata bağımlılığı azaltacak ve rekabet gücünü artıracak” dedi.
Ceyhan’ın denize kıyısı, hammadde temini ve Gaziantep, Adana, Kayseri gibi büyük tüketim merkezlerine kısa mesafe avantajı sağlıyor. Sonatrach ile uzun vadeli propan tedarik anlaşması, Stolt‑Nielsen ile ortaklık ise liman operasyonlarını uluslararası standartlara taşıyor. Proje, Doğu Akdeniz Petrokimya Kümelenmesi (DAPEK) içinde yer alarak bölgenin en büyük endüstri ve lojistik merkezlerinden biri olma potansiyelini taşıyor.
Rönesans, önümüzdeki üç yıl içinde toplam yatırımını 14 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Şirket, yüksek katma değerli, yüksek teknoloji ürünlerinin yerli üretimini artırarak dışa bağımlılığı azaltmayı ve yeni istihdam fırsatları yaratmayı stratejik öncelik olarak belirledi.
İlçenin stratejik konumu, “Altyapı belediyesi” gibi bütüncül bir yaklaşım sayesinde elektrik, doğalgaz, su ve demiryolu gibi kritik altyapıların entegrasyonu sağlanıyor. Rönesans, DAPEK’in 15‑20 milyar dolar değerinde bir endüstri bölgesine dönüşmesi için ek 1‑1,5 milyar dolar yatırım fizibilitesini yürütüyor. Bölge, “Türkiye’nin petrokimya üretim ve istihdam üssüne” dönüşerek yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecek.
Proje, proses yan ürünü olarak 25 bin ton hidrojen doğal gaz ikamesi sağlıyor ve tesisin %100 elektriği yenilenebilir kaynaklardan elde edilecek. Bu sayede karbon emisyonu %60 azalıyor. Ayrıca, istihdamın %65’i bölgeden sağlanıyor; Ceyhan Kaynakçı Okulu’ndan 400’e yakın mezun, 9 bin yeşil deniz kaplumbağası ve 2 600+ nadir bitki türü korunuyor. Şirket, “İyi” bir yatırım olmak için çevre ve topluma fazladan değer katmayı taahhüt ediyor.
Rönesans, Dünya Bankası iştiraki IFC, Singapurlu GIC, Japon Sojitz, Koreli Samsung C&T, Fransız Meridiam ve TotalEnergies gibi küresel ortaklarla projelerini finanse ediyor. Sağlık sektöründe 18 şehir hastanesinin 6’sı Rönesans tarafından, yeşil bono gibi inovatif finansman araçlarıyla hayata geçirildi. Şirket, “Türk mühendislerini ve işçilerini götürebileceğimiz projelere odaklanıyoruz” diyerek yerli istihdamı koruma politikasını vurguluyor.