Sera Kadıgil’in Bakan Yusuf Tekin’le ilgili sözleri komisyonu karıştırdı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sera Kadıgil’in Bakan Tekin’e yönelttiği iddialar, meclis ortamını gerginleştirdi.

Komisyonun gündemi ve sunum

Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllık bütçe taslağı ele alındı. Yusuf Tekin, bakanlık harcamalarının detaylarını ve yeni projeleri açıkladı. Tekin, özellikle mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) yapılan yatırımları vurguladı ve bu merkezlerin gençlerin istihdamına katkı sağlayacağını belirtti.

“Eğitimde kaliteyi artırmak, geleceğin meslek sahibi gençlerini desteklemek önceliğimizdir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Sera Kadıgil’in sert eleştirisi

Sunumun ardından Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Sera Kadıgil, MESEM’de yaşanan trajik kazayı gündeme taşıdı. Kadıgil, “MESEM’de 16 çocuğun ölümünün doğrudan faili Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’dir.” diyerek bakanı sorumlu tuttu. Kadıgil, kazanın ardından bakanlıkta güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu ve yetkililerin sorumluluk almaktan kaçındığını iddia etti.

“Bu çocukların hayatı bir bütçe satırı gibi muamele gördü, sorumluluğu üstlenmekten kaçınan bir bakanla çalışmak zorunda kalmayalım.” şeklinde ek açıklamalarda bulundu.

Bakan Tekin’in karşı yanıtı

Bu sözler üzerine Yusuf Tekin, sert bir tavırla yanıt verdi: “Böyle terbiyesizlik olmaz, sizi ahlaka ve nezakete davet ediyorum. Ahlaksızlığın hiç gereği yok.” Tekin, kadigile yönelttiği bu eleştiriyi kişisel bir saldırı olarak nitelendirerek, “Bu tür suçlamalar gerçek dışıdır ve milletvekillerinin sorumluluklarını yerine getirmesini engellemez.” dedi.

Yanıtın ardından Tekin, tartışmanın devam etmemesi için komisyon odasını terk etti. Bu olay, meclisteki parti çekişmelerinin ve eğitim politikalarının ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Geniş yankılar ve sonraki adımlar

Olay, sosyal medyada ve bazı haber kanallarında büyük yankı buldu. Birçok sivil toplum örgütü, MESEM gibi mesleki eğitim merkezlerinde güvenlik denetimlerinin artırılması çağrısında bulundu. Ayrıca, TBMM içinde konunun tekrar ele alınması ve ilgili denetim komisyonlarının kurulması talep edildi.

Meclis içinde ise hem TİP hem de diğer muhalefet partileri, bakanlığın açıklama yapmasını ve sorumluları belirlemek üzere bir soruşturma başlatmasını istedi. Bakan Tekin’in ise resmi bir açıklama yaparak konuyu soruşturma aşamasına taşıyacağı bildirildi.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin eğitim sistemi içinde güvenlik, şeffaflık ve sorumluluk konularının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu.