Sinop’ta, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından Sabahattin Ali Kültür Merkezi‘nde gerçekleştirilen “Balık Yağı Rafinasyonu Teknoloji ve Pazar Potansiyeli Çalıştayı”, balık yağı sektörü temsilcileri, bilim insanları, balıkçı kooperatifleri ve yatırımcıların bir araya geldiği geniş çaplı bir platform oldu. “Karadeniz’in zengin su ürünleri, doğru teknoloji ve destekle katma değere dönüşebilir” diyerek çalıştayın önemini vurgulayan katılımcılar, bölgenin ekonomik dinamiklerine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.

Vali Mustafa Özarslan, konuşmasında “Kıt kaynaklardan katma değer yaratacak ürünler elde edilmesi birincil önceliğimiz olmalı” diyerek, balık yağının stratejik bir hammadde olduğunu belirtti. Özarslan, devletin hibe destekleri, faiz indirimleri, KDV muafiyetleri ve sigorta primlerindeki kolaylıklar gibi teşviklerin sektörü hızlandırması gerektiğine dikkat çekti. “Sinekten atalarımız yağ çıkardığına göre, biz de bu balıktan yağı çıkarıyoruz; fakat sunumu ve çeşitlendirmesiyle fark yaratmalıyız.” şeklindeki sözleri, yerel üreticileri yeni ürün geliştirme yönünde motive etti.
Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir, “Balık yağı üretimi var, fakat işleme ve rafinasyon kapasitesi eksik” diyerek, bölgenin altyapısal avantajlarını vurguladı. Taşdemir, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Sinop’a özel teşvik paketlerinden faydalanarak bir balık yağı rafinasyon tesisi kurulmasının bölgesel kalkınmaya büyük katkı sağlayacağını belirtti. Ayrıca, bu tesisin “yerli ve katma değerli ürünler ortaya çıkarması, dışa bağımlılığı azaltacaktır.” ifadesiyle geleceğe dair umutlarını paylaştı.
KUZKA Genel Sekreteri Serkan Genç, Karadeniz’in balık çeşitliliğinin ülke balıkçılık istatistiklerinde %45’ten fazla paya sahip olduğunu hatırlatarak, bu potansiyelin “balık yağı rafinasyonu”yla daha verimli kullanılabileceğini söyledi. Genç, “İthal ettiğimiz rafine balık yağını yerli üretimle karşılamak, hem dış ticaret açığını kapatır hem de bölgesel bir ekosistem oluşturur” diyerek, sektörel yatırımın öncelik listesine balık yağı rafinasyonunu ekledi.
Çalıştay, balık yağının gıda, kozmetik ve farmasötik alanlarda kullanılabilecek yüksek katma değerli bir ürün olduğuna işaret etti. Uzmanlar, özellikle omega‑3 zengin içeriklerinin uluslararası pazarda talep gördüğünü ve Sinop’un coğrafi konumunun lojistik açıdan avantaj sağlayacağını belirttiler. Bu bağlamda, yatırımcılara yönelik vergi indirimleri, arazi tahsisi ve AR‑GE destekleri paketleri hazırlanması planlanıyor. Çalıştayın sonunda katılımcılar, bir yıl içinde pilot bir rafinasyon tesisinin kurulması ve iki yıl içinde tam kapasite üretime geçilmesi hedefiyle bir eylem planı oluşturdular.
Sinop’taki bu çalıştay, Karadeniz’in mavi ekonomisini güçlendirmek, yerli balık yağı üretimini artırmak ve bölgesel istihdam yaratmak adına kritik bir adım olarak görülüyor. Yetkililerin ve sektör temsilcilerinin ortak çabaları, Türkiye’nin balık yağı ithalatını önemli ölçüde azaltarak, sürdürülebilir bir büyüme modeli oluşturma yolunda önemli bir kilometre taşı oluşturacak.