Sürdürülebilir Finansman: Türkiye’nin Ekonomik İstikrarının Anahtarı

Sürdürülebilir Finansın Stratejik Değeri

İbrahim Ömer Gönül, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı olarak, sürdürülebilir finansman araçlarının sadece çevresel bir tercih değil, aynı zamanda ekonomik istikrar ve şirket performansı için kritik bir strateji olduğunu belirtti.

Bu görüş, 11. Sürdürülebilir Finans Forumu’nun kapanış konuşmasında ortaya kondu. Forum, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ile UN Global Compact Türkiye işbirliğiyle, “İklim ve Kalkınma Hedeflerine Uyumlu Finans” temasıyla İstanbul Finans Merkezi VakıfBank Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

İklim Değişikliği: Ekonomik ve Sosyal Bir Tehdit

Gönül, iklim değişikliğinin sadece bir çevre sorunu olmadığını, ekonomik ve sosyal yönleri olan çok boyutlu bir risk olduğunu vurguladı. Orman yangınları, uzun süreli kuraklıklar, seller, şiddetli fırtınalar ve mevsim kaymaları gibi olayların, tarım verimliliğinden su kaynaklarına, sanayi ve enerji altyapısına kadar geniş bir yelpazede şirketler üzerinde “finansal ek yükler” oluşturduğunu belirtti.

Bu risklerin şirketlerin bilanço kalemlerine doğrudan yansıyarak arızi ya da kalıcı sorunlara dönüşebileceği uyarısında bulundu.

Sürdürülebilir Finansman Araçları ve Mevzuat

“Sürdürülebilir finansman araçları, ekonomilerin istikrarı ve şirketlerin sağlıklı finansal sonuçlar elde etmesi açısından stratejik öneme sahiptir,” diyerek, SPK’nın iklim politikaları ve ulusal kalkınma hedefleri doğrultusunda mevzuat değişikliklerine hız verdiğini ifade etti.

2020 yılında yayımlanan “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi”, çevresel ve sosyal projelerin finanse edilebilmesini sağlayan yeni enstrümanların yaratılmasına zemin hazırladı.

Yeşil ve Sürdürülebilir Borçlanma Araçları

Gönül, yeşil ve sürdürülebilir borçlanma araçları ile “yeşil ve sürdürülebilir kira sertifikası” gibi enstrümanların sermaye piyasalarına entegrasyonunu tamamladıklarını, bugüne kadar 600 milyar TL üzerindeki ihraçların gerçekleştiğini söyledi.

Şirketlerin bu temalı araçlara olan ilgisinin artması, piyasaların dijitalleşme süreciyle paralel bir ivme kazandığını gösteriyor.

Dijitalleşme ve Sürdürülebilir Finans

“Dijitalleşme, sürdürülebilir finansın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir,” diyerek, blokzincir, yapay zeka, büyük veri ve bulut teknolojilerinin finansal risk analizlerini daha şeffaf ve erişilebilir kıldığını belirtti.

Bu teknolojiler, şirketlerin çevresel ve sosyal etkilerini ölçümleyerek risk değerlemelerini daha sağlıklı bir temelde yapmalarına imkan tanıyor; böylece şeffaflık, erişim ve risk yönetimi açısından olumlu bir dönüşüm sağlanıyor.

Gelecek Vizyonu: 2026 Dönüşüm Yılı

SPK, mevzuat, altyapı ve insan kaynağı yatırımlarıyla “daha güvenilir, şeffaf, derinlikli ve tabana yayılan” bir sermaye piyasası hedefliyor. 40 yıl sonra yapılan yönetmelik değişikliği, Finansal Teknolojiler, Uluslararası İlişkiler ve Sürdürülebilirlik Daireleri’nin kurulması, bu vizyonun temel taşları olarak öne çıkıyor.

2026 yılı, “Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde sermaye piyasalarının stratejik rolünün daha görünür kılınması” hedefiyle bir dönüşüm yılı olacak.