Fatih Altaylı, “Cumhurbaşkanını hedef alan tehdit” sözleri nedeniyle 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı. Yargılamada, beş yıldan az olmamak şartıyla hapis talebiyle karşı karşıya kalması, basın özgürlüğü tartışmalarını alevlendirdi.
TBMM’nin oturum salonunda, İYİ Parti milletvekili Selçuk Türkoğlu, kürsüye çıkıp “Yaptığım tek şey, demokratik bir toplumun temel taşı olan ifade özgürlüğünü kullanmaktır” dedi. Ardından “Bu ceza sadece bir gazeteciye değil, bu ülkenin nefes almaya çalışan medyasına verilmiştir” ifadelerini yineledi.
Konuşmasını bitirirken, elindeki kağıtları bir anda havaya fırlattı. Bu dramatik hareket, hem meclis üyeleri hem de izleyen kamuoyu tarafından canlı yayınlarda büyük yankı uyandırdı.


Mahkeme kararının açıklanmasının ardından, Fatih Altaylı da aynı salon içinde elindeki dosyayı ve notları havaya fırlatarak salondan ayrıldı. Bu karşılıklı jest, medya çevrelerinde “parlamenter protestoların yeni bir boyutu” olarak değerlendirildi.
Uzmanlar, bu tür protestoların hukuki sürecin dışında, kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla seçildiğini ve özellikle basın özgürlüğü konusunda uluslararası gözlemcilerin de dikkatini çekeceğini belirtiyor.
Olay, sosyal medyada ve çeşitli haber platformlarında hızla yayıldı. Birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, “İfade özgürlüğünün kısıtlanması, demokrasinin temelini sarsar” diyerek protestoyu destekler nitelikte açıklamalar yaptı.