Türk Hava Yolları (THY), uzun vadeli büyüme stratejisi kapsamında Asya‑Pasifik pazarına yeni bir adım daha attı. Şirket, Kamboçya’nın başkenti Phnom Pen’e direkt uçuş başlatarak, bölgedeki varlığını güçlendirmeyi hedefliyor. Bu adım, THY’nin 2020‑2025 yılları arasında uçuş ağını %30 oranında artırma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.


THY İletişim Başkanlığı yaptığı açıklamada, Kamboçya’nın bayrak taşıyıcı havayolu şirketinin Güneydoğu Asya’da hizmet verdiği yedinci ülke olduğunu vurguladı. Phnom Pen ise bölgedeki on birinci şehir olarak THY’nin uçuş ağına katıldı. Bu, şirketin Uzak Doğu rotasını toplam 20 şehre ve 21 havalimanına çıkararak rekabet avantajını pekiştirdiği anlamına geliyor.
Kamboçya‑Türkiye ticaret hacmi son yıllarda %18 oranında artış gösterirken, yeni hat sayesinde hem iş seyahatleri hem de turizm akışı hız kazanacak. Uzmanlar, THY’nin bu rotasını “iki kıta arasında köprü kuran kritik bir adım” olarak nitelendiriyor. Özellikle Phnom Pen’in tarihi ve kültürel zenginlikleri, Türk turistleri için yeni bir keşif rotası hâline gelecek.
Yeni hat haftada üç kez, Bangkok üzerinden aktarmalı olarak hizmet vermeye başladı. THY, bu seferlerde A321neo tipindeki modern uçaklarını kullanıyor; yolculara geniş koltuk aralığı, Wi‑Fi ve ücretsiz yemek servisi sunuluyor. İlk uçuş, 5 Aralık 2025 tarihinde sorunsuz bir şekilde gerçekleşti ve 180 yolcu taşıdı.
“Şirket olarak kıtaları birleştiren uçuş ağımızı sürekli genişletiyor ve stratejik destinasyonlarla bağlantılarımızı güçlendiriyoruz. Kamboçya’yı 132’nci ülke olarak rakipsiz uçuş ağımıza eklememiz, Phnom Pen uçuşlarının başlamasıyla birlikte bu hedefte önemli bir adım niteliği taşıyor. Kamboçya’ya uçuşlarımız hem turizm hem de iş dünyası için yeni fırsatlar oluşturacak. Ayrıca, bu destinasyona uçan tek Avrupalı hava yolu olmamız bölgedeki liderliğimizi daha da pekiştirecek,” dedi Bilal Ekşi.
THY, önümüzdeki iki yılda Kamboçya içinde ek şehirlerde (Siem Reap ve Sihanoukville) doğrudan uçuşlar açmayı planlıyor. Uzmanlar, bu hamlenin bölgesel turizmi canlandırmasının yanı sıra, iki ülke arasındaki yatırım akışını da hızlandıracağını öngörüyor. THY’nin bu genişleme stratejisi, küresel havacılık pazarında Türkiye’nin konumunu daha da güçlendirecek gibi görünüyor.