Trump, Venezuela’yı Görüşme Masasına Alıyor: “Hiçbir Seçeneği Dışlamıyorum”

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela konusunda ‘hiçbir seçeneği dışlamadığını’ belirterek, Nicolas Maduro ile gelecekte bir görüşme planladığını duyurdu.

Trump’ın Venezuela Açıklamaları

Oval Ofis’te FIFA Başkanı Gianni Infantino ile düzenlediği bir etkinlikte, basın mensuplarına “ABD askerlerini Venezuela’ya göndermeyi kesin olarak reddediyor musunuz?” sorusunu yönelten gazetecilere Trump, “Hayır, bunu dışlamıyorum. Hiçbir şeyi dışlamıyorum. Sadece Venezuela ile ilgilenmeliyiz.” diye yanıt verdi. Başkan, “Venezuela’yı tamamen göz ardı etmeyeceğiz, ama aynı zamanda diplomatik kanalların açık kalması gerektiğine inanıyorum.” diye ekledi.

Bu sözlerin ardından, Maduro ile bir araya gelmeyi planladığını de vurgulayan Trump, “ABD’ye karşı iyi davranmadı. Bakalım neler olacak. Bir ara onunla görüşeceğim.” ifadelerini kullandı. Uzmanlar, bu açıklamaların bölgedeki jeopolitik gerilimi yeniden alevlendirebileceği konusunda uyarıda bulundu.

F‑35 Satışı ve Diğer Stratejik Açıklamalar

Görüşme sırasında Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Beyaz Saray ziyareti kapsamında F‑35 savaş uçakları satışına dair planlarını açıkladı. “Onlar harika bir müttefik. İran’ın nükleer kapasitesini yok etmek için yaptıklarımıza bakın. Evet, F‑35’leri satacağız.” şeklinde konuşan Başkan, bu hamlenin Orta Doğu’da dengeyi güçlendireceğini belirtti. Analistler, bu açıklamanın hem ABD‑Suudi ilişkilerini hem de Orta Doğu savunma pazarını etkileyebileceğini söylüyor.

Gelecek İçin Olası Senaryolar

Trump’ın açıklamaları, hem Venezuela’da hem de Orta Doğu’da diplomatik hareketlilik yaratabilir. Uzmanlar, “ABD’nin bölgeye askeri müdahale ihtimalini tamamen dışlamaması, Caracas’da yeni bir güç dengesi arayışına yol açabilir.” diye uyarıyor. Ayrıca, F‑35 satışının gerçekleşmesi halinde, Suudi Arabistan’ın bölgedeki askeri kapasitesinin önemli ölçüde artması bekleniyor.

Trump’ın bu çok yönlü açıklamaları, ABD dış politikasının 2025 ikinci çeyreğinde nasıl bir yön izleyeceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Başkan’ın “hiçbir seçeneği dışlamama” tutumu, hem bölgesel hem de küresel güvenlik dinamiklerini yakından etkileyecek gibi görünüyor.