Trump’ın Arabuluculuğunda Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti Barış Anlaşması İmzalandı

ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunda Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti arasında tarihî bir barış anlaşması imzalandı. Anlaşma, hem insan yaşamını koruma hem de bölgenin zengin mineral kaynaklarına erişim açısından büyük stratejik önem taşıyor.

Barış Sürecinin Kökleri ve Görüşmenin Detayları

Washington DC’de, ABD Barış Enstitüsü’nün düzenlediği kapalı kapı toplantısında, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Felix Tshisekedi ve Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame bir araya geldi. “Otuz yılı aşkın bir süredir, dünyanın en kanlı çatışmalarından biri Kongo’nun doğusunda devam ediyor,” diye konuşan Trump, sürecin hızlı bir şekilde sonuçlanmasının ardındaki itici güçleri Bakan Marco Rubio ve Danışman Bay Boulos olarak nitelendirdi.

Görüşmenin ardından liderler, imzalanan belgenin “Washington Anlaşmaları” olarak anılacağını belirten bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Anlaşmanın içeriği, kalıcı ateşkes, devlet dışı silahlı grupların silahsızlandırılması, mültecilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesi ve insan hakları ihlallerine karşı sorumlulukların belirlenmesini kapsıyor.

Ekonomik İş Birliği ve Minerallerin Rolü

Trump, anlaşmanın bir diğer kilit noktasının “ekonomik entegrasyon” olduğunu vurguladı. “En büyük ve en önemli şirketlerimizden bazılarını bu iki ülkeye yönlendireceğiz; nadir toprak elementleri ve kritik minerallere erişimimizi güvence altına alacağız,” diyerek ABD’nin stratejik mineral temini konusundaki beklentilerini ortaya koydu. Bu madde, özellikle koltan, kobalt ve toryum gibi Kongo’nun dünya pazarındaki kritik minerallerine doğrudan erişim sağlayacak.

Ayrıca, iki ülkenin sınır ötesi ticaret anlaşması çerçevesinde tarım, enerji ve altyapı projelerine ortak yatırım yapılması planlanıyor. Uzmanlar, bu adımın bölge ekonomisini canlandırarak işsizliği azaltacağını ve yerel halkın yaşam standartlarını yükselteceğini tahmin ediyor.

Bölgesel ve Uluslararası Tepkiler

Ortamda, Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği temsilcileri anlaşmayı “Afrika’nın barış ve kalkınma yolunda atılmış büyük bir adım” olarak nitelendirdi. Ancak, bazı insan hakları örgütleri, silahsızlandırma ve adalet mekanizmalarının uygulanabilirliğine dair endişelerini dile getirdi. Özellikle, geçmişte Kongo’da yaşanan cinsel şiddet ve çocuk asker kullanımı gibi suçların tam olarak soruşturulup yargılanması gerektiği vurgulandı.

Komşu ülkeler Uganda ve Burundi da yeni barış ortamının sınır güvenliğine olumlu yansıyacağını belirterek, bölgedeki askeri hareketliliğin azalacağına dair umutlarını ifade etti.

Gelecek Adımlar ve İzlenecek Süreç

Anlaşmanın uygulanması için bir “Ortak İzleme Komisyonu” kurulması kararlaştırıldı. Komisyon, ABD, Ruanda ve KDC temsilcilerinden oluşacak ve üç ayda bir rapor sunacak. İlk rapor, silah toplama kampanyalarının ilerleyişi, mülteci kamplarının kapatılması ve minerallerin yasal tedarik zinciri içinde akışının izlenmesi üzerine odaklanacak.

Trump, “Her iki lidere de çok güveniyorum. Bu taahhütleri yerine getireceklerini ve halkları için parlak bir gelecek inşa edeceklerini biliyorum” diyerek sürecin devamındaki kararlılığını yineledi. Uzmanlar, anlaşmanın başarılı bir şekilde hayata geçirilmesinin, Doğu Afrika’da uzun süredir devam eden çatışma döngüsünün kırılmasında kritik bir kilometre taşı olacağını belirtiyor.