Tuğana Akyürek: Medyada Zayıf Kadın Figürleri Günah mı? Dayatılan Güzellik Standartları Değişmeli!

Uzman Psikolog Tuğana Akyürek, medyada hâlâ sadece ince bedenli kadınların ön planda olduğunu ve bu durumun toplumsal zihniyette köklü bir değişim gerektirdiğini belirtti.

Medya ve Güzellik Algısının Kökleri

Haberler.com’un moda magazin programına konuk olan Tuğana Akyürek, yıllardır süregelen güzellik standartlarının kadınların özsaygısını nasıl erozyona uğrattığını derinlemesine inceledi. “Tüm kadınlara güzel olmalıyım algısı yerleştirildi” diyerek, bu mesajın özellikle televizyon, dergi ve sosyal medya platformları üzerinden sistematik olarak yayıldığını vurguladı.

Programda, moda dünyasının önde gelen isimlerinden Özkan Karakuşoğlu’nun da katılımıyla, “zayıf beden” imajının ne kadar yapay bir kurgudan ibaret olduğu tartışıldı.

Medyada hâlâ zayıf kadın figürlerinin öne çıkarıldığını söyleyen Akyürek, “Medyada hep zayıf kadınlar var, bu zihniyet değişmeli” ifadeleriyle bu tutumun toplumsal normları nasıl şekillendirdiğine dikkat çekti.

İnternetteki filtre kültürü üzerine konuşurken, “İnsanlar fotoğraflara filtre koymaktan kendi gerçekliğini unutuyor” dedi ve bu durumun özellikle gençlerin beden imajı üzerinde yarattığı yıkıcı etkileri sayısal verilerle destekledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2024 raporuna göre, genç kadınların %62’si sosyal medya filtrelerinden dolayı vücut memnuniyetsizliği yaşıyor.

Ergenlik dönemindeki gençlerin farkındalık eksikliğine de değinen Akyürek, “Ergenlikteki gençler ciltlerinin ne kadar güzel olduğunun farkında değil” diyerek, eğitim sisteminin ve ailelerin bu konuda daha aktif rol alması gerektiğini belirtti.

Her yaşın doğal güzelliğine saygı duyulması gerektiğini hatırlatan uzman, “Her yaşın getirdiği güzelliği kabul etmek lazım” ifadesiyle toplumsal baskıların ötesine geçilmesi gerektiğini savundu.

Moda kavramının kişiselleştirilmesi gerektiği görüşünü “Moda insanın kendine yakışanı giymesidir” şeklinde özetleyen Akyürek, tek tip trendlerin bireysel ifadenin önüne geçmesini eleştirdi. Popüler kültürün bireyler üzerindeki etkisine değinirken, “Popüler kültür bizi modanın kölesi haline getirdi” diyerek, tüketim odaklı moda endüstrisinin sorgulanması gerektiğini vurguladı.

Toplumda sıkça rastlanan kilo üzerinden yapılan yorumların ise “Bir insana kilosuyla ilgili yorum yapmak kimsenin hakkı değil” şeklinde reddedilmesi gerektiğini hatırlatan Akyürek, bu tür davranışların psikolojik travmalara yol açtığını ve yasal bir çerçeveye alınması gerektiğini önerdi.

Uzman, medya organlarının sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, farklı beden tiplerini ve yaş gruplarını kapsayan daha çeşitli bir temsil sunması gerektiğini son söz olarak ekledi.