Türkiye, Yunanistan’ın AB’nin Deniz Mekânsal Planlama (DMP) Platformu üzerinden Ege ve Doğu Akdeniz’de Türk deniz yetki alanlarını ihlal eden bir haritayı kabul ettirme çabalarına kesin bir “gayrihukuki oldubitti” tepkisini iletti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu gayrihukuki oldubittiyi reddediyoruz” diyerek Yunanistan’ın sözde MEB (Mükemmel Ekonomik Bölge) tasavvurunu AB üzerinden meşrulaştırma girişiminin geçersiz olduğunu vurguladı.
Keçeli, Avrupa Komisyonu’nun DMP Platformu sitesinde yer alan haritanın “yetkili Yunan makamlarına” atıfla güncellendiğini ve bu güncellemenin Türkiye’nin 16 Nisan 2025 tarihinde ilan ettiği ulusal DMP’si ile çeliştiğini belirtti. Ayrıca, 12 Haziran 2025 tarihinde UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu’na bildirilen Türkiye’nin deniz yetki alanları, Yunan haritasında açıkça ihlal edildi.
Keçeli şöyle ekledi: “Yunanistan, Doğu Akdeniz’de resmen ilan etmediği sözde MEB’i, DMP haritasını araçsallaştırarak AB üzerinden kabul ettirmeye çalışmaktadır. Ülkemiz bu gayrihukuki oldubitti girişimini kesin bir dille reddetmektedir.”

Türkiye, Yunanistan’ın Ege’de “iki deniz parkı” ilan etme girişiminin ardından geçen ay Gökçeada açıkları ile Fethiye‑Kaş‑Finike hattında iki yeni Deniz Koruma Alanı (DKA) oluşturmuştu. Yunanistan ise 21 Temmuz 2025 tarihinde İyon ve Ege Denizi’nde iki deniz parkı ilan etmiş, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise “Ege’de ilan edilen deniz parklarının hukuki sonuç doğurması mümkün değildir. Kapalı ya da yarı kapalı denizlerde tek taraflı tasarruflardan kaçınılmalıdır.” şeklinde bir uyarı yaptı.
Keçeli, Türkiye’nin 18 Mart 2020 tarihinde Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığı dış sınırlarına ilişkin konumunu Birleşmiş Milletler’e (BM) bildirdiğini hatırlatarak, Yunanistan’ın haritada gösterdiği sözde MEB’in bu kıta sahanlığı içinde yer aldığını vurguladı. “Yunanistan’ın MEB tasavvurları ve sınırlandırmadığı kıta sahanlığının dış sınırlarını DMP haritasına derceterek meşru kılma çabaları sonuçsuz kalmaya mahkûmdur ve uluslararası hukuka aykırıdır.” dedi.
Bu gelişmeler, Türkiye‑Yunanistan arasındaki deniz yetki alanı geriliminin yeniden alevlenmesine yol açtı. Uzmanlar, DMP haritası tartışmasının sadece iki ülke arasında değil, bölgesel güvenlik ve enerji yatırımları açısından da kritik bir dönemeç olduğunu belirtiyor. AB’nin bu konuda tarafsız bir ara buluculuk yapması beklense de, mevcut politik gerilimler sürecin uzamasına neden olabilir.
Gelişmeler ışığında, uluslararası hukuk ve denizcilik kurallarının yeniden gözden geçirilmesi, bölge ülkelerinin ortak bir çözüm yolu bulması açısından hayati önem taşıyor.
Türkiye’nin sert tepkisi çok yerinde. Yunanistan’ın bu tür girişimlerine izin verilmesi uluslararası hukukun çiğnenmesi anlamına gelir.