USS Gerald R. Ford, kendi sınıfının ilk uçak gemisi olarak tasarlanmış, 100.000 tonluk deplasman ve 4.000’den fazla denizci kapasitesiyle dünya denizlerinde eşsiz bir güç göstergesi niteliği taşıyor. Gemide aynı anda 40‑tan fazla sabit kanatlı uçak ve 20‑tan fazla dikey kalkış‑iniş (VTOL) platformu bulunabiliyor; bu sayede gündüz ve gece fark etmeksizin operasyonlar kesintisiz sürdürüleblecek.

Filo, 4 binin üzerinde askeri personel, modern elektronik harp sistemleri ve bir dizi taktik savaş uçağıyla donatılmış; Karayip bölgesinde olası ulusalötesi tehditlere hızlı yanıt verme kapasitesine sahip.
Filo, Anegada Geçidi’ni geçerken, bölgenin stratejik deniz yolları ve hava sahası üzerinde gözetim ve kontrol operasyonları gerçekleştirdi. Bu geçiş, ABD’nin Karayip ve Latin Amerika’daki varlığını güçlendirme politikası çerçevesinde planlanmış uzun vadeli bir denizcilik rotasının parçası olarak değerlendiriliyor.
Karayipler, dünya ticaretinin kritik rotalarından biri olmasıyla birlikte, bölgedeki istikrar ve güvenlik ABD’nin güney komutanlığı açısından büyük öneme sahip. Amiral Alvin Holsey, “Amerikan kuvvetleri, bölgeyi istikrarsızlaştırmayı amaçlayan ulusötesi tehditlerle mücadele etmeye tamamen hazır” açıklamasını yaptı. Bu sözler, bölgedeki terör örgütleri, uyuşturucu kaçakçılığı ve yabancı devletlerin askeri etkinliklerine karşı bir uyarı niteliği taşıyor.
Filo, bölgeye yakın adalar ve kıyı şehirlerinde havalı gösteri ve ortak askeri tatbikatlar düzenleyerek yerel müttefik ülkelerle iş birliğini pekiştirmeyi planlıyor. Ayrıca, deniz tabanındaki iletişim altyapısını güçlendirmek ve denizcilik güvenliğini artırmak amacıyla gelişmiş radar ve savunma sistemleri kuracak.
Uzmanlar, Gerald R. Ford filosunun Karayipler’de kalış süresinin en az üç ay olacağını ve bu süreçte bölge ülkeleriyle ortak havacılık ve deniz güvenliği tatbikatları yapılacağını belirtiyor. Ayrıca, gemi üzerindeki F-35C Lightning II ve E-2D Advanced Hawkeye gibi yüksek teknoloji uçakların, bölgesel gözetim ve savunma kabiliyetlerini artıracağı vurgulanıyor.
ABD Donanması’nın bu hamlesi, sadece askeri bir gösteri olmakla kalmayıp, aynı zamanda bölge ülkeleriyle diplomatik ilişkileri yeniden şekillendirme ve ekonomik iş birliğini derinleştirme çabalarının da bir parçası olarak görülüyor.
Karayip denizlerinde gerçekleşecek bu devasa denizcilik operasyonu, bölge halkı ve uluslararası gözlemciler tarafından yakından takip ediliyor.