Zam oranları netleşti! İşte kalem kalem memur maaşları

Zam oranları netleşti! İşte kalem kalem memur maaşları

Enflasyon ve zam oranlarının belirlenmesi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)’yi %0,87 olarak açıkladı ve yıllık enflasyon %31,07 seviyesine ulaştı. Bu rakamlar, memur ve emekli maaş zamlarının hesaplanmasında temel gösterge olarak kullanılıyor. Toplu sözleşme hükümleri ve enflasyon oranı, zam tutarının netleşmesinde kritik rol oynuyor.

Kalem kalem zamlı memur maaşları

Kasım ayı verilerine göre 5 aylık enflasyon üzerinden yapılan hesaplamalar şu sonuçları ortaya koydu:

SSK ve Bağ‑Kur emeklileri %11,20 artış alırken, memur ve diğer emekliler %17,55 zam hakkı elde etti. Bu oranlar, Aralık ayına eklenerek yılın ilk altı ayının zam seviyeleri kesinleşecek.

İşte farklı görev ve derece grupları için yeni maaş tutarları:

Şube müdürü (1/4 derece) – eski maaş: 76.659 TL → yeni maaş: 90.127,99 TL.

Öğretmen – eski maaş: 61.146 TL → yeni maaş: 71.889,35 TL.

Hemşire – eski maaş: 61.759 TL → yeni maaş: 72.610 TL.

Profesör – eski maaş: 111.348 TL → yeni maaş: 130.911 TL.

Avukat – eski maaş: 73.515 TL → yeni maaş: 86.416,88 TL.

Polis memuru – eski maaş: 68.084 TL → yeni maaş: 80.032 TL.

Başkomiser – yeni maaş: 87.563 TL.

Mühendis – yeni maaş: 91.924 TL.

Memur (9/1 derece) – yeni maaş: 61.851 TL.

Bu rakamlar, zam artışının hem yüksek rütbeli hem de orta kademe çalışanlar üzerinde ne denli dengeli bir dağılım sağladığını gösteriyor. Özellikle öğretmen ve sağlık personeli gibi kritik meslek gruplarının alacağı artış, hizmet kalitesinin sürdürülebilirliği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Gelecek dönem için öngörüler

Aralık ayı verileri eklendiğinde, yılın ilk altı ayında toplam zam oranları kesinleşecek ve kamu çalışanları, yeni maaşlarını tam olarak ne zaman alacakları konusunda net bir tabloya sahip olacak. Uzmanlar, enflasyonun önümüzdeki aylarda da yüksek seyretmesi halinde, ek zam tartışmalarının gündemde kalacağını belirtiyor.

Memur ve emekli zamları, kamu bütçesi üzerindeki baskıyı artırsa da, enflasyonun reel etkilerini dengelemek adına kaçınılmaz bir adım olarak görülüyor. Bu süreçte, çalışanların satın alma gücünün korunması ve sosyal refahın sürdürülebilirliği ana hedef olarak öne çıkıyor.