Zelenskiy: Savaşın Sona Ermesi İçin Çalışacağız

Zelenskiy, ABD ile Barış Planı Üzerinde Çalışıyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Daniel Driscoll ile bir araya gelerek savaşın sonlandırılmasına yönelik kapsamlı bir planın maddeleri üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Görüşmede, “gerçek barışı sağlamak için seçenekleri, çalışmalarımızın sırasını ve diyalog formatlarını, ayrıca diplomasiye yeni bir ivme kazandırmak için atılabilecek adımları ele aldık” ifadeleriyle sürecin şeffaf ve hızlı ilerleyeceği vurgulandı.

Başkan Zelenskiy, bu görüşmenin “yapıcı, dürüst ve hızlı bir çalışma” çerçevesinde gerçekleştiğini belirterek, Ukrayna’nın “halkının cesareti, devlet birliği ve uluslararası ortakların desteği” ile bağımsızlığını savunmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Driscoll’a ayrıca, Rusya’nın Ternopil’e yönelik yakın tarihli saldırısının detaylarını ilettiğini ve bu gelişmenin barış çabalarına nasıl yansıyacağına dair değerlendirmeler yapıldığını hatırlattı. Zelenskiy, “Barışa ihtiyaç var ve Avrupa’da güvenliği yeniden tesis etmeye yönelik ABD Başkanı Donald Trump ve ekibinin çabalarını takdir ediyoruz” diyerek, ABD‑Avrupa iş birliğinin kritik önemine işaret etti.

Bu açıklamaların ardından, uluslararası gözlemciler ve diplomatik çevreler, Zelenskiy‑Driscoll görüşmesinin “savaşın seyrini değiştirebilecek bir dönüm noktası” olabileceği konusunda hemfikirdir. Uzmanlar, planın detaylarının netleşmesi durumunda, Ukrayna’nın askeri ve sivil alanlarda daha istikrarlı bir geleceğe adım atabileceğini öngörmektedir.

İçerik, Zelenskiy’in barış sürecini hızlandırmak amacıyla Avrupa Birliği, NATO ve BM gibi uluslararası kuruluşlarla da temasa geçeceğini ve diplomatik kanalların genişletileceğini belirtiyor. Bu çerçevede, “diyalog formatları” olarak önerilen çok taraflı görüşmeler, güvenlik garantileri ve ekonomik yardımların da paket içinde yer alacağı ifade edildi.

Özetle, Ukrayna‑ABD ortaklığı çerçevesinde geliştirilen bu barış planı, sadece iki ülkenin değil, bölgesel ve küresel istikrarın da anahtarı olma potansiyeli taşıyor.