Başkan Donald Trump, Beyaz Saray’da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı misafir etmeden önce bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda gazeteciler, 2019’da Manhattan Metropolitan Hapishanesi’nde ölünceye kadar tutuklu bulunan milyarder ve cinsel istismar suçlusu Jeffrey Epstein ile olan geçmişi hakkında sorular yönelttiler. “Epstein ile bir ilişkim yok, o bir hastalık, bir sapık.” diyerek soruya cevap verdi.

Bu cevap, özellikle soruyu soran ABC muhabirine yönelttiği sert eleştiriyle daha da kızıştı. Trump, “ABC’nin lisansı elinden alınmalı, çünkü haberleriniz sahte ve tamamen yanlıştır.” diyerek hem muhabiri hem de ağı haber kuruluşunu hedef aldı.
Trump’ın tepkisinin hemen ardından, ABD Temsilciler Meclisi’nde “Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası” adıyla bir tasarı oylandı. 427 “evet” oyu ve sadece bir “hayır” oyu ile tasarı kabul edildi. Bu, Epstein’ın tutuklu olduğu sırada ölümü ve dosyaların gizli kalma iddiaları üzerine kamuoyu baskısının bir sonucu olarak değerlendirildi.
Yasaya göre, ABD Adalet Bakanlığı’nın elindeki tüm Epstein dosyaları kamuoyu ile paylaşılacak. Tasarının bir sonraki aşaması Senato’da görüşülmesi ve eğer kabul edilirse, Beyaz Saray’a gönderilerek Başkan Trump’ın imzasıyla yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Yayınlanan belgelerde, Prens Andrew, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi yüksek profilli isimlerin isimleri geçtiği iddia edildi. Ancak FBI, bu “müşteri listesi”nin varlığına dair somut bir kanıt bulamadı ve Epstein’ın ölümüyle ilgili resmi açıklamasını intihar olarak duyurdu.
ABD’li televizyon yorumcusu Tucker Carlson, Epstein’ın “İsrail için çalıştığını” ve Washington’da “herkesin aynı düşündüğünü ama bunu açıkça söyleyemediğini” ileri sürdü. Wall Street Journal ise, Epstein’ın eski sevgilisi Ghislaine Maxwell’in 50. doğum günü vesilesiyle Trump’a bir mektup gönderdiğini iddia ederek konuyu daha da karmaşık bir hâle getirdi.
Bu gelişmeler, Trump’ın basınla ilişkilerindeki gerilimi, Kongre’nin şeffaflık talebini ve uluslararası politikada Epstein skandalının hâlâ ne kadar geniş bir etki alanına sahip olduğunu gösteriyor. “Bu dosyaların tamamen açığa çıkması, Amerikan demokrasi ve adalet sistemine yeni bir dönüm noktası getirebilir.”