
New York Federal Mahkemesi’nde görev yapan Yargıç Paul Engelmayer, Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine, Maxwell’in dosyalarındaki gizlilik kararını kaldırdı. Bu karar, büyük jüri tutanakları, finansal transfer kayıtları, seyahat programları ve mağdurlarla yapılan görüşmelerin özetlerini içeren kapsamlı bir belge paketinin kamuya açıklanmasına zemin hazırlıyor.
İlgili dosyalarda, Maxwell’in 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığı insan kaçakçılığı ve cinsel istismar suçlamalarına dair detaylı notlar bulunuyor. Belgeler, mağdurların kimliklerini korumak amacıyla kişisel bilgilerinde sansür uygulaması yapılacak şekilde hazırlanacak; ancak suçun işleyişi, şebekenin finansal akışı ve potansiyel ortakların isimleri büyük ölçüde ortaya konulacak.
Geçtiğimiz ay yürürlüğe giren Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası, bu tür yüksek profilli davalarda kamuoyunun bilgi talebini artırmayı amaçlıyor. Engelmayer’in kararı, aynı yasa kapsamında alınan ikinci gizlilik kaldırma kararı olarak kayıtlara geçti. Bir önceki hafta Florida’da bir yargıç da benzer bir karar vererek, iki farklı eyaletteki dosyaların şeffaflaştırılmasını tetikledi.
Adalet Bakanlığı, New York’taki davayı yürüten üçüncü bir yargıçtan da aynı talebi bekliyor. Bu talebin onaylanması halinde, dosyaların büyük bir bölümü daha da geniş bir kitleye ulaşacak. Belgelerin ne zaman yayınlanacağı kesinleşmemiş olmakla birlikte, teknik hazırlık ve veri maskeleme süreçlerinin birkaç hafta sürebileceği belirtiliyor.
Bu gelişme, sadece ABD içinde değil, dünya genelinde de büyük yankı uyandırdı. Özellikle Virginia Giuffre gibi tanınmış mağdurların ifadeleri ve Prens Andrew gibi yüksek profilli isimlerin olası bağlantıları, kamuoyunda yoğun bir merak ve tartışma yaratıyor. Uzmanlar, bu belgelerin ortaya çıkmasının epstein‑maxwell şebekesinin gerçek boyutunu ve potansiyel sorumlularını aydınlatabileceğini vurguluyor.
Davaya dair yeni bilgiler, finansal bağlamda büyük yatırım fonları ve bağışların izini sürebilir. Ayrıca, politikacılar ve yüksek profilli iş insanlarıyla olası temasların ortaya çıkması, siyasi skandalların tetiklenmesine yol açabilir. Bu durum, özellikle seçim dönemlerinde kamu güvenini sarsabilecek nitelikte.
Maxwell dosyalarının gizlilik kalkanının kaldırılması, Uzun yıllardır kapalı kalmış bir dizi soruya yanıt bulma potansiyeli taşıyor. Belgelerin yayınlanmasıyla birlikte, hem mağdurların seslerinin daha güçlü duyulması hem de adaletin tam anlamıyla tecelli etmesi için önemli bir adım atılmış olacak. Bu süreç, hukukun üstünlüğü ve şeffaflık ilkesinin yeniden teyit edilmesi açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor.