Kadının çalıştığı fabrika içinde meydana gelen ani bir makine arızası, sağ kolunu ve başını etkileyen şiddetli bir darbe yarattı. Sol kulağı, saç derisi ve yüzünün bir kısmı büyük zarar gördü; ancak hayati tehlike oluşturmadığı için hastaneye sevk edildi.
Doktorlar, kulağın damar yapısının çok ince ve hasar görmüş olması nedeniyle doğrudan nakli riskli buldu. Bunun yerine, kulak dokusunun iyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla vücudun başka bir bölgesinde “geçici bir besleme” noktası oluşturuldu. Ayağın iç kısmı (instep), cilt kalınlığı ve damar yoğunluğu bakımından en uygun bölge olarak seçildi.
Mikroskop altında gerçekleştirilen 10 saatlik bir cerrahi müdahalede, cerrahlar insan saçından daha ince 0,2‑0,3 mm çapındaki iğnelerle her bir damar ve sinir ucunu tek tek dokuya bağladı. Bu işlem, mikrocerrahinin sınırlarını zorlayan bir başarı olarak kayıtlara geçti. Ameliyat sonrası ilk günlerde kan akışı tam oturmadığı için ek müdahaleler yapıldı; doktorlar kulak dokusunu stabilize etmek için özel bir solüsyon ve hafif basınç uyguladılar.


Kadın, kulak dokusunu taşıdığı ayak bandajını gevşek ayakkabılar içinde giyerek, günlük aktivitelerini sınırlı bir şekilde sürdürdü. Bu süreçte başındaki diğer yaralar da iyileşme gösterdi. Ekim ayında, deneyimli bir mikrocerrahi ekibi, kulak dokusunu yeniden başına nakletmek için ikinci bir operasyona başladı. Kafa derisindeki hasarlı damar ve sinir uçlarını bulmak, çok katmanlı mikroskobik incelemeler gerektirdi. Sonunda, doku ve sinirler başarıyla bağlandı ve kulak doğal konumuna oturdu.
Bu sıra dışı yaklaşım, kısa sürede iyileşme şansı tanıyan nadir bir mikrocerrahi yöntemi gösterdiği için uluslararası tıp camiasının ilgisini çekti. Uzmanlar, benzer travma durumlarında geçici besleme yöntemlerinin daha fazla araştırılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, bu vaka organ nakli ve doku mühendisliği alanında yeni tedavi protokollerinin geliştirilmesine ilham kaynağı olabilir.