Eşi benzeri olmayan olay! Kulağını 5 ay ayağında taşıdı

Çin’in Shandong bölgesinde bir iş kazası sonrası kaybedilen kulak, beş ay süren bir doku besleme sürecinden geçerek yeniden yerine nakledildi.

Kazanın Detayları

Shandong eyaletindeki bir tekstil fabrikasında çalışan 34 yaşındaki bir kadın, makine çarpması sonucu sol kulağını, bir kısmı saç derisini ve yüzündeki geniş bir bölgeyi kaybetti. Hayati tehlikesi olmayan ancak uzun vadeli estetik ve fonksiyonel sorunlara yol açabilecek bu tür yaralanmalar, genellikle doğrudan kulak nakliyle çözülür. Ancak bu vakada, damar yapısının ciddi şekilde zarar görmesi nedeniyle geleneksel nakil mümkün değildi.

Sıradışı Tedavi Yöntemi

Doktorlar, kulağın yeniden canlandırılması için “doku besleme” adı verilen nadir bir prosedüre başvurdu. Ayağın iç kısmı (instep), cildin ince yapısı ve damar yoğunluğu bakımından kulağa en yakın bölge olarak seçildi. Böylece kulak, beş ay boyunca ayak üstünde bir destek çerçevesi içinde tutularak kan dolaşımı sağlandı.

Ameliyat ve Doku Besleme Süreci

Ameliyat ekibi, mikroskobik bir ortamda, 0,2‑0,3 mm çapındaki damarları tek tek bağlamak için insan saçından daha ince iğneler kullandı. Yaklaşık 10 saat süren bu operasyon, her bir damarın hassas bir şekilde dikilmesini gerektirdi. Ameliyat sonrası ilk günlerde kan akışı tam oturmadı; bu durum, doktorların sık sık kontrol ve müdahaleler yapmasını zorunlu kıldı. Stabilizasyon sağlandığında, kulağın pembeleşmesi ve doku tutması olumlu bir işaret olarak kaydedildi.

Hasta, bu süreçte sadece gevşek ayakkabılar giyerek ve yürürken dokuya zarar vermemeye özen göstererek ayağında kulak çerçevesini taşıdı. Aynı zamanda, başındaki diğer yaralar da tedavi edildi ve iyileşme sürecine entegre edildi.

Kulağın Yeniden Nakli ve Sonuç

Beş ayın sonunda, cerrahlar kulak için hazırlanan yeni damar ve sinir uçlarını mikroskop altında ince bir şekilde bağladı. Bu aşama, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan büyük bir titizlik gerektirdi. Operasyonun başarısı, kadının kulak derisinin yeniden pembeleşmesi ve işitme fonksiyonunun kısmen geri kazanılmasıyla kanıtlandı.

Uzmanlar, bu yöntemin gelecekte benzer travma vakalarında bir alternatif olabileceğini belirtti. Ancak prosedürün karmaşıklığı ve uzun süresi, sadece seçkin merkezlerde uygulanabileceğini vurguladı.