Fiyat sadece satış bedeli değildir; kredi taksitleri, tapu harcı, ekspertiz ücreti, sigorta, tadilat ve bakım giderleri gibi ek masraflar da bütçenizi etkiler. Aylık gelir‑gider dengesini bozmadan bir finansal planlama yapmanız, uzun vadeli mali riskleri önler.
Bir evin değeri büyük ölçüde lokasyon ile şekillenir. Ulaşım ağlarına yakınlık, sağlık ve eğitim kurumlarına erişim, bölgenin sosyal altyapısı ve gelecekteki kentsel dönüşüm projeleri, hem yaşam kalitesini hem de yatırım getirisini doğrudan etkiler.
Tapu kaydı, imar durumu, ipotek, haciz gibi şerhler satın alma sürecinin en kritik denetim kalemleri arasındadır. Kat mülkiyeti ya da kat irtifakı olmayan taşınmazlarda ileride kullanım ve devir sorunları ortaya çıkabilir; bu yüzden tüm belgeler uzman bir avukat tarafından incelenmelidir.
Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını unutmamalısınız. Binanın yapı kalitesi, kullanılan malzemeler, zemin etüdü ve deprem yönetmeliğine uygunluğu mutlaka kontrol edilmelidir. Ekspertiz raporu, yalıtım durumu ve tesisatların işlevselliği, uzun vadeli bakım maliyetlerini belirleyen faktörlerdir.
Konutun yaşam amaçlı mı yoksa yatırım odaklı mı alınacağı, seçimlerinizi yönlendirir. Yatırım amaçlı alımlarda değer artışı potansiyeli, kentsel dönüşüm projeleri ve altyapı yatırımları ön planda olurken; oturum amaçlı alımlarda sosyal çevre, ulaşım kolaylığı ve günlük yaşam ihtiyaçlarını karşılayan donatılar daha kritiktir.
Bağımsız bir ekpertiz firması, gayrimenkul danışmanı ve hukukçu ile çalışmak, sözleşme maddeleri, tapu devri, ödeme planları ve ek masrafların doğru değerlendirilmesini sağlar. Ödemelerin banka üzerinden, kayıt altına alınarak yapılması, olası anlaşmazlıkları önler.

Bu altı kritik uyarıyı dikkate alarak, hem güvenli bir konut sahibi olabilir hem de yatırımınızın değerini maksimize edebilirsiniz.