Güney Kore’de binlerce ev ve iş yerinin IP kameraları bir grup siber suçlu tarafından ele geçirildi. Bu saldırı, dijital mahremiyetin sınırlarını yeniden gözden geçirmemizi zorunlu kıldı. Hackerlar, elde ettikleri cinsel içerikli görüntüleri kripto para karşılığında satarken, aynı zamanda kişisel verileri de karaborsada dolaştırdı. Soruşturma kapsamında dört şüpheli tutuklandı ve uluslararası iş birliğiyle deliller toplandı.

Polis, saldırganların Türkiye’de de yaygın kullanılan aynı IP kamera modellerindeki güvenlik açıklarını ve varsayılan şifreleri istismar ettiğini belirtti. Özellikle düşük maliyetli ve internet bağlantılı cihazların yaygınlaşması, siber suçlular için cazip bir hedef oluşturuyor. Evlerde, iş yerlerinde ve hatta hayvan bakımı gibi alanlarda kullanılan bu kameralar, güçlü şifreleme ve güncel firmware olmadan büyük bir risk taşıyor.
BBC’nin haberine göre bir şüpheli, 63 bin kameraya erişim sağlayarak 545 cinsel içerikli görüntüyü 12 0235 dolar değerinde kripto varlık karşılığında sattı. Başka bir şüpheli ise 70 bin kameraya sızarak 648 video satışı yaptı. İki şüpheli, geçen yıl yasa dışı bir video paylaşım sitesinde yayımlanan içeriklerin %62’sinden sorumlu bulundu.
Şüphelilerin tutuklanması, bağımsız ancak paralel operasyonlar yürüttüklerini ortaya koydu. Ayrıca, bu videoları satın aldığı tespit edilen üç kişi de gözaltına alındı ve ilgili internet sitesi kapatılmak üzere yasal süreç başlatıldı.
Yetkililer, kameralarının şifrelerini acilen değiştirmelerini ve iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) kullanmalarını tavsiye etti. Ayrıca, cihazların firmware güncellemelerinin düzenli olarak yapılması, varsayılan giriş bilgilerinin değiştirilmesi ve yalnızca güvenilir ağlar üzerinden erişim sağlanması gerektiği vurgulandı.
Uzmanlar, güvenlik kameralarının yalnızca yerel ağ içinde çalıştırılması ve bulut depolama hizmetlerinin şifreleme standartlarına uygun olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu olay, akıllı ev cihazları sektörünün regülasyon eksikliği konusunda yeni bir tartışma başlattı. Avrupa Birliği ve Güney Kore, IoT güvenliği için zorunlu sertifikasyon sistemleri geliştirmeyi planlarken, Türkiye’de de benzer adımların atılması gündemde.
Özellikle çocukların ve kadınların mahremiyeti tehdit altına girdiği için, siber suç birimleri bu tür olayları önlemek amacıyla teknik denetimler ve kamu farkındalığı kampanyaları düzenlemeyi hedefliyor.
Bu haber gerçekten çok korkutucu. Evimizdeki kameraları sürekli kontrol etmemiz gerekiyor.