Türkiye istatistik kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan en son veriler, yıllık enflasyonun %31,07’ye gerilediğini gösterdi. Bu düşüş, politika faizinin %40,50 seviyesinde seyretmesiyle birlikte yaklaşık 950 baz puanlık bir manevra marjı oluşturdu. “Beklentilerin altında gelen %0,87’lik artış para politikasına güçlü bir manevra alanı açtı” diye değerlendiren BULLS Portföy Finansal Analisti Salih Oğuzhan Sever, bu durumun faiz indirimleri hikayesini yeniden canlandırdığını vurguladı.


Yılın başında piyasa, güçlü ekonomik göstergeler ve düşük enflasyon beklentisiyle agresif bir faiz indirim teması oluşturmuştu. Ancak Mart ayındaki iç siyasi gelişmeler, enflasyonun beklenenden hızlı bir şekilde yükselmesi ve ara faiz artışları bu pozitif havayı bozdu. Sever, “Mart ayındaki gelişmeler, faiz indirimlerini sekteye uğrattı; sonrasında ise piyasalar zor bir seyir izledi” diyerek sürecin kırılma noktasını özetliyor.
Haziran ayının sonunda, enflasyonun %0,87 artması ve yıl sonu için olumlu beklentiler, borsada kısa bir rallinin tetiklenmesine neden oldu. Ancak yaz ayının ilerleyen dönemlerinde zayıf enflasyon verileri ve haber akışı, bu ivmeyi hızla eritti. Sever, “Yaz sonu itibarıyla piyasalardaki heyecan, yeni veri eksikliğiyle sönmeye başladı” şeklinde açıklama yaptı.
Analist, “Daha önce ‘faiz indirimleri durur mu?’ sorusu öne çıkıyordu; bugün ise en az 150‑200 baz puanlık yeni indirimlere alan açıldı” diyerek, politika faizinin kırklı seviyelerden otuz‑dokuzlu seviyelere gerilemesinin mümkün olduğunu belirtiyor. Bu bağlamda, “faiz indirimleri artık kesintisiz bir süreç olarak değerlendirilebilir” şeklinde bir öngörüde bulunuyor.
Bankacılık endeksindeki pozitif ayrışma ve yeni faiz indirimi beklentisi, BIST 100’ün yıl sonu için 11.250‑11.300 bandına ulaşabileceği düşüncesini güçlendiriyor. Sever, “Politik risklerde yeni bir bozulma yaşanmadığı takdirde, endeksin yılı mümkün olan en iyi seviyeye yakın noktalarda kapatmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Gıda fiyatları %0,69 gerilerken, alkollü içecekler, tütün ve eğlence‑kültür kalemlerinde artış gözlemleniyor. Sağlık, haberleşme ve eğitim gibi kalemlerde ise enflasyon başlığının altında sınırlı hareketler var. Ancak Sever, “Tarım sektöründeki zayıflık, olası iklim ya da üretim şoklarıyla birleşirse gıda fiyatlarını yeniden yükseltebilir” diyerek, enflasyonun kalıcı düşüşü için tarım ve reel sektöre yönelik destek politikalarının kritik olduğunu vurguluyor.
Enflasyonun yavaşlaması, politika faizindeki geniş marj ve piyasa beklentileri, önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin devam edeceği sinyallerini veriyor. Bu durum, BIST 100’ün yıl sonu hedefi olan 11.250‑11.300 bandını destekler nitelikte ve yatırımcıların risk iştahını artırabilir.