Filistinli Doktor Gazze’de Yaşanan Dramı Anlattı

Filistinli Doktor Gazze’de Yaşanan Dramı Anlattı
Yayınlama: 10.12.2025
5
A+
A-

Gazze’ye ilaç ve gıda girişinin engellendiği, sivil yerleşimlerde “sarı çizgi” adı verilen kontrol hattı kurularak evlerin el konulduğu, ABD‑İsrail işbirliğinin bölgeyi derin bir insani krize sürüklediği ve bu krizin tek umudunun Türkiye ve diğer garantör devletler olduğu bildirildi.

Görüşmenin Detayları

HEKİMSEN Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, güvenlik gerekçesiyle kimliğini gizleyen bir Filistinli doktorla çevrim içi bir görüşme gerçekleştirdi. Doktor, ateşkes sürecine rağmen saldırıların sürdüğünü, Gazze’nin kuzeyi ile güneyinin yaklaşık %50’sinin fiili işgal altında olduğunu vurguladı.

“Biz Amerika’ya güvenmedik çünkü Amerika ve İsrail aynı madalyonun iki yüzüdür” diyerek ABD‑İsrail ilişkisine sert bir eleştiri getirdi.

“Sarı Çizgi” Kontrol Hattı

Doktor, İsrail askerleri tarafından oluşturulan ve “sarı çizgi” olarak adlandırılan bir kontrol hattının, Gazze’nin hem kuzey hem güney kısmının %50’sini fiili işgal altına aldığını söyledi. Bu hat boyunca beton taşlar yerleştirilmekte, zaman zaman ilerletilmekte ve sivil yerleşimlere el konulmaktadır.

“Ateşkes anlaşması imzaladıktan bu yana yaklaşık 450 Filistinli şehit edildi, 650’den fazla yaralı var; bunların %65’i kadın ve çocuk” ifadeleriyle durumun vahim olduğunu belirtti.

İnsani Yardımın Yetersizliği

Gazzeli doktor, günde 600 yardım tırının girmesi gerektiğini, ancak gerçekte sadece 70‑100 tırın kaldığını kaydetti. Bu eksiklik, 2,35 milyon nüfusa temel gıda ve tıbbi hizmetlerin ulaşamamasına neden oluyor. Açlık sınırının altındaki aileler ve hastanelerde ilaç eksikliği ölüm vakalarını artırıyor.

“Refah Sınır Kapısı iki yönlü açılmalı; ancak sadece çıkış için kapıların açıldığı söyleniyor ve geri dönüş yok” diyerek İsrail’in insani yardım politikalarını eleştirdi.

ABD‑İsrail İşbirliği ve Baskı Eksikliği

Doktor, ABD’nin İsrail’e verdiği “koruyucu” rolü ve savaş boyunca gelişmiş silahlar sağladığını, hatta “küçük nükleer bomba” denecek kadar büyük bombalar verildiğini, fakat hiçbir zaman baskı uygulanmadığını dile getirdi. “Garantör ülkeler dahi ABD’nin onayı olmadan İsrail’e baskı yapamaz” şeklinde bir tespit yaptı.

Türkiye’nin Garantörlük Rolü

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in ilhak açıklamalarının ardından doktor, Türkiye’nin, Katar ve Mısır’ın bölgedeki garantör devletler olduğunu vurguladı. Türkiye’nin diplomatik, insani, ekonomik ve gerektiğinde caydırıcı araçları kullanarak bölgenin umudu olduğunu belirtti.

“Bu mesele sadece Filistin’e dostluk değil, ümmetin, insanlığın ve adaletin meselesidir” diyerek Türkiye’nin daha aktif bir tutum sergilemesi gerektiğini savundu.

Şiddetli İnsan Hakları İhlalleri

HEKİMSEN Genel Başkanı Kurban, İsrail güçlerinin asker kılığında sivil evlere girerek mülkiyete el koyduğunu, “Bu ev bizim, çık buradan” gibi tehditlerin gerçek olduğunu ve bunun “bu yüzyılda bir katliam” olduğunu dile getirdi.

Kur’an, “Bunlar şaka değil” diyerek yaşanan vahşetin bir mizah olmadığını vurguladı.

Uluslararası Sessizlik ve Türkiye’nin Sorumluluğu

Dünya güçlerinin sessizliği eleştirilen Kurban, Türkiye’nin mazlumdan yana duruşunu sürdürmesi ve yardımların artırılması gerektiğini vurguladı. HEKİMSEN’in sahada aktif rol almaya hazır olduğunu ve Gazze halkının güçlü bir organizasyonla Türkiye’nin garantörlük hakkının işletilmesini talep ettiğini ifade etti.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.