Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), “Futbolda bahis” kapsamında 39 şüpheliyi gözaltına aldı. Bu şüpheliler arasında kulüp yöneticileri, teknik direktörler ve futbolcular bulunuyordu. Soruşturmanın en çarpıcı noktası, 2’nci Lig Beyaz Grup’taki Ankaraspor-Nazillispor maçının şike olduğunun belirlenmesiydi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şüphelilerin bir kısmını tutuklayarak Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti. Tutuklananlar arasında
Şahin Kaya (Nazillispor Başkanı),
Gürhan Sönmez (Nazillispor Teknik Direktörü),
Mehmet Emin Katipoğlu (Ankaraspor Başkanı),
Ahmet Okatan (Ankaraspor Sahibi) ve Volkan Erten (Ankaraspor Teknik Direktörü) yer aldı.
FDT’nin 56. maddesine göre, müsabaka sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkileyen kişilere sürekli hak mahrumiyeti ve kulüplere bir alt lige düşürme cezası uygulanıyor. Şike suçlamasıyla ilgili raporlar, maç öncesi ve sonrası yapılan telefon görüşmelerinin yanı sıra dijital kupon kanıtlarını da içeriyor.
Şahin Kaya’nın yasa dışı bahis sitelerinden elde ettiği kuponlarda, Nazillispor‑Somaspor maçına “karşılıklı gol var” bahisleri yapıldığı belirlendi. Kupon görselleri ve HTS kayıtları, yöneticilerin maç sonucunu manipüle etmeye çalıştığını gösterdi.
Maçta görev alan 21 Nazillispor futbolcudan 18’i bahis oynadığı gerekçesiyle PFDK’ya sevk edildi. 12 futbolcuya 8 ay‑1 yıl arasında hak mahrumiyeti cezası verilirken, diğerleri de disiplin soruşturmasıyla karşı karşıya.
Şike skandalının etkileri sadece cezalarla sınırlı kalmayacak. TFF yönetiminin, Ankaraspor ve Nazillispor’a küme düşürme cezası vermesi bekleniyor. Bu durum, iki kulübün gelecek sezon 1. Lig’e yükselme hedeflerini ciddi şekilde sekteye uğratabilir.
Skandal, futbol camiasında büyük yankı uyandırdı. “Türk futbolu için bir dönüm noktası” şeklindeki yorumlar medyada yer aldı. Taraftar grupları ise adli sürecin şeffaf yürütülmesini talep ediyor.


Mahkeme sürecinin ardından TFF, disiplin kurulları aracılığıyla kulüplere alt lige düşürme ve sürekli hak mahrumiyeti cezalarını uygulayacak. Ayrıca, bahisle ilişkili tüm faaliyetlerin sıkı denetimi ve spor ahlakı ihlallerine karşı sıfır tolerans politikası ilan edildi.
Bu skandal, UEFA ve FIFA’nın da dikkatini çekti. Uluslararası futbol otoriteleri, Türkiye’deki benzer olayların önlenmesi için yeni düzenlemeler ve işbirliği mekanizmaları oluşturma sözü verdi.