İsrail’in uzun süredir devam eden hava saldırıları, Gazze Şeridi’ni adeta bir kültür mirası mezarlığına dönüştürdü. Osmanlı dönemine ve sonrasına ait nadir el yazmaları, kitaplar ve diğer yazılı eserler, yoğun bombardıman sonucu büyük ölçüde tahrip oldu; birçoğu ise hâlâ enkaz altında kaybolmuş durumda.
Bir grup uzman, fırsat buldukça bölgedeki eserleri kurtarmak için yoğun bir çalışma yürütüyor. Ancak İsrail ordusunun bombardımanına ara vermemesi, bu çabaları son derece riskli hâle getiriyor. “Ayyun Ala el‑Turath” adlı araştırma topluluğunun arşivinin bulunduğu Ghaffari Kulesi tamamen yıkıldığında, koleksiyona ait birçok değerli belge ve el yazması enkazın altında kalmış oldu.
Grup üyeleri, ağır hasara rağmen ayakta kalan az sayıdaki yazılı mirası korumak için enkaz kaldırma çalışmalarını sürdürüyor. Şubat ayında 1400 yıllık Büyük Ömer Camii enkazından yazma eserleri kurtarmaya çalışan uzmanların başarısının ardından, şimdi de Ghaffari Kulesi yıkıntıları içinde yeni bir arama dönemi başladı. Elde edilen bazı örnekler, tarihi ve sanatsal değeri çok yüksek eserler arasında yer alıyor.

– 17. yüzyıla tarihlenen, üzerine Osmanlı sultanının imzası bulunan bir mühürlü ferman.
– 12. yüzyıla ait, Arapça el yazması bir tıp ilmi kitabı, içinde o dönemin tıbbi uygulamaları ve bitki ilaçları detaylıca anlatılıyor.
– 19. yüzyılın ortalarına ait, Gazze’nin sosyal ve ekonomik tarihini belgeleyen bir günlük; sayfaları yanmış olsa da okunabilir kısımları tarihçiler için büyük bir hazine.
Uzmanlar, bu eserlerin kurtarılması ve korunması için uluslararası iş birliğinin artırılması gerektiğini vurguluyor. Her bir parça, sadece Gazze’nin değil, tüm insanlığın ortak mirasını temsil ediyor. Gelecek nesillerin bu değerli belgeleri inceleyebilmesi için hızlı ve titiz bir çalışma şart.