Bankacılık devi JPMorgan, Türkiye Tüketici Şirketleri 2026 Görünümü raporunu yayımlayarak 2025 yılında gelirlerdeki yavaşlama ve marj baskısı nedeniyle reel kazançların ortalama %20 oranında düşeceğini bildirdi. Raporda, ekonominin seyrini şekillendirecek kritik bir unsur olarak asgari ücret de detaylı bir şekilde ele alındı. Bu kapsamlı analiz, hem işgücü maliyetlerini hem de hanehalkı tüketim gücünü doğrudan etkileyen bir parametre olarak asgari ücreti öne çıkarıyor.

JPMorgan, asgari ücrette yüzde 25’lik artış beklentisini ortaya koyarak bu rakamın 12 aylık enflasyon beklentisiyle uyumlu olduğunu vurguladı. Bankanın hesaplamalarına göre 2026 yılında asgari ücretin 27 630 TL seviyesine yükselmesi öngörülüyor. Bu tahmin, geçen yıl yüzde 30 zamla 22 104 TL’ye çıkan asgari ücretin çok ötesinde bir artışı işaret ediyor.
JPMorgan’ın uzmanları, tahminlerinde tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve üretici fiyat endeksi (ÜFE) trendlerini bir araya getirerek, asgari ücretin enflasyonist baskıların bir yansıması olacağını belirtti. Banka, 2025-2026 döneminde yıllık enflasyonun yaklaşık %25 seviyelerinde seyredeceğini öngörürken, bu oranın asgari ücret artışına doğrudan yansıyacağını savunuyor. Bu yaklaşım, önceki yıllarda da JPMorgan’ın benzer tahminlerinin yüksek doğruluk oranlarıyla sonuçlanmasıyla destekleniyor.
Uzmanlar, bu tür bir artışın piyasalarda önemli bir katalizör etkisi yaratacağını ve tüketici harcamalarında canlanma, kredi talebinde artış ve işveren maliyetlerinde yeniden dengelenme gibi sonuçlar doğuracağını öne sürüyor. İşçi sendikaları ve işveren temsilcileri, yeni asgari ücretin hem yaşamsal gelir güvenliği hem de işgücü piyasasındaki rekabet açısından kritik bir adım olduğunu vurguluyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi kesimini temsil eden TÜRK‑İŞ ve işveren tarafı TİSK’i 12 Aralık saat 14.00’te bir araya getirecek. Bu toplantı, yeni dönem asgari ücret görüşmelerinin başlangıç noktası olacak ve JPMorgan’ın öngörüsü, karar sürecinde önemli bir referans olarak kullanılabilir.
Birçok ekonomi analisti, JPMorgan’ın tahminine olumlu bakıyor ve yüksek enflasyon ortamında asgari ücretin %25 artırılması gerektiğini, böylece reel alım gücünün korunacağını belirtiyor. Diğer yandan, bazı işveren temsilcileri, artan işgücü maliyetlerinin özellikle KOBİ’ler üzerindeki baskısını hatırlatarak, vergi indirimleri ve sübvansiyonların değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Geçtiğimiz yıl JPMorgan, asgari ücreti %30 zamla 22 104 TL’ye yükseltme kararını önceden tahmin ederek dikkatleri üzerine çekmişti. Bu doğru tahmin, bankanın ekonomik modelleme yeteneğinin ve bölgesel veri analizlerinin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, bu başarının, bankanın Türkiye’ye özgü makroekonomik dinamikleri yakından izlediğinin bir göstergesi olduğunu vurguluyor.
JPMorgan’ın 2026 asgari ücret tahmini, hem işçi kesimi hem de işverenler için kritik bir referans noktası oluşturuyor. 27 630 TL seviyesindeki artış, enflasyonla mücadelede ve hanehalkı refahını korumada önemli bir adım olarak görülüyor. Yetkililerin ve paydaşların, bu tahmini göz önünde bulundurarak politika ve pazarlama stratejilerini şekillendirmesi, önümüzdeki yılın ekonomik istikrarına olumlu katkılar sağlayabilir.