7 Ekim’de kulüp başkanı Osman Sungur’un sağlık ve kişisel sebeplerle görevinden ayrılmasını duyurması, kulübün yönetiminde ani bir boşluk yaratmıştı. Yönetim kurulu 8 Ekim’de toplanarak Mehmet Kaya’yı oy birliğiyle başkanlık görevine getirdi. Ancak bu atama, bazı üye ve camia kesimlerinden “şeffaf yürütülmediği” yönünde eleştiriler aldı ve imza kampanyasıyla olağanüstü genel kurul talebi ortaya çıktı.

Bu süreç, 13 Kasım’da kulübün resmi sosyal medya hesapları üzerinden tekrar duyurulan genel kurul ilanıyla somut bir hal aldı. İlk toplantı Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yeterli katılım sağlanamadığı için iptal edildi; ikinci toplantı ise 6 Aralık’ta aynı ATO Congresium Zelve Salonu’na taşındı.
Mehmet Kaya, kulübün mali yapısını yeniden güçlendirmeyi hedefliyor. “400 milyon TL’ye yakın bir sermaye girişiyle Gençlerbirliği’nin kasasını doldurmayı ve altyapı yatırımlarını artırmayı planlıyoruz” diye konuştu. Bu vaat, kulübün son yıllarda yaşadığı finansal sıkıntıları aşmak için önemli bir adım olarak görülüyor. Kaya, aynı zamanda genç yeteneklerin A takıma entegrasyonu, stadyum bakımının iyileştirilmesi ve taraftar memnuniyetinin artırılması gibi konulara da odaklanacağını belirtti.
Gençlerbirliği kongre üyesi Çağrı Çetin, sosyal medya üzerinden yaptığı uzun ve duygusal açıklama ile adaylığını duyurdu. “Kırmızı‑siyahın tutkusunu yüreğinde taşıyan büyük camia! Şeffaf ve katılımcı bir yönetim modeliyle kulübümüzü yeniden doğuracağız.” diyerek, tüzük güncellenmesi, mali şeffaflık, liyakata dayalı üyelik sistemi ve profesyonel iletişim yönetimi gibi reformları vurguladı. Çetin, kulübün geçmişteki başarılarını hatırlatarak “Ankara’nın vicdanı” ifadesiyle taraftar duygusuna hitap etti.
Çetin ayrıca, iki ay önce toplanan imzalar sonrasında resmi bir kongre kararı alınmadığını ve yeni üyeliklerin bu süreçte gerçekleştiğini belirterek, kulübün iç hukukuna uygun bir “tedbir talepli dava” açtığını bildirdi. Bu hukuki adım, sürecin yasal zeminde yürütülmesi gerektiği argümanını güçlendirdi.
Her iki aday da taraftarların ve kulüp üyelerinin yüksek beklentileriyle karşı karşıya. Taraftar grupları, kulübün ekonomik istikrarı, sportif başarıları ve toplumsal sorumluluk projelerinin bir arada yürütülmesini istiyor. Uzmanlar, Mehmet Kaya’nın finansal vaatlerinin somut planlarla desteklenmesi gerektiğini, Çağrı Çetin’in ise şeffaflık ve demokratik yönetim taahhütlerini pratiğe dökebilmesinin kritik olacağını belirtiyor.
Seçimli genel kurulda oy çokluğuna ihtiyaç olmadan başkan seçilebileceği için, adayların stratejik müzakere yetenekleri ve kulüp içindeki destek ağları karar verici olacak. Eğer Kaya yeniden seçilirse, kulübün mali kaynaklarını artırmaya yönelik büyük projeler hayata geçirilebilir. Çetin’in kazanması durumunda ise yönetim modelinde köklü değişiklikler, tüzük reformu ve şeffaflık odaklı bir yapı öne çıkabilir.
Gençlerbirliği’nin olağanüstü genel kurulu, sadece bir başkanlık yarışından ibaret değil; kulübün gelecekteki yönetişim anlayışının, mali sürdürülebilirliğinin ve sportif hedeflerinin yeniden şekilleneceği bir platform. Taraftarlar, medya ve futbol otoriteleri, bu sürecin adil ve şeffaf bir biçimde sonuçlanmasını yakından izliyor. Sonuç ne olursa olsun, Gençlerbirliği’nin “kırmızı‑siyah” renkli camiasının bir kez daha bir araya gelerek kulübün yeni dönemdeki rotasını belirlemesi bekleniyor.