Gül Çatalbaşlı, Croches’i kadın emeğine dayalı bir sistem üzerine inşa ettiklerini vurguladı. “Her bir dikiş, bir kadının ekonomik bağımsızlığına açılan bir kapıdır,” diye ekledi. Marka, el emeğiyle üretilen tasarımlarıyla hem yerel hem de global pazarlarda dikkat çekiyor.


Croches, 6000 kadına düzenli istihdam sağlayarak sadece ekonomik bir fayda değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm de yaratıyor. “Kadınlar sadece para kazanıyor değil, aynı zamanda birbirlerine moral ve psikolojik destek sağlıyor,” diyor Çatalbaşlı. Marka, sosyal dayanışma temelli bir kültürle çalışanların öz güvenini artırmayı hedefliyor.
Mersin’deki geniş üretim tesislerinde yıl boyunca kesintisiz üretim yürütülüyor. Stoklu çalışma modeli, kadınların düzenli gelir elde etmesini ve markanın üretim istikrarını garanti ediyor. Bu model sayesinde, el emeğiyle yaratılan koleksiyonlar “yurt dışında da büyük ilgi görüyor,” şeklinde bir geri dönüş alıyor.
Çatalbaşlı, kariyerinin büyük bir kısmını üniversitelerde tasarım eğitimi vererek geçirdiğini belirtiyor. Teorik bilgiden çok uygulamalı eğitim vurgusuyla, öğrencileri doğrudan üretim süreçlerine dahil ediyor. “Bire bir çalıştığımız her genç tasarımcı, sahada gerçek bir deneyim kazanıyor,” diyor. Bu yaklaşım, geleceğin yetkin tasarımcılarını yetiştirmeyi amaçlıyor.
Programın sonunda Çatalbaşlı, Croches’in global ölçekte tanınırlığını artırma hedefini açıkladı. İhracat planları devreye sokularak, el yapımı tasarımların “sanatsal bir değer taşıdığı” ve her ürünün bir hikâye olduğu vurgulandı. Bu strateji, markanın hem yerel ekonomiye hem de uluslararası moda sahnesine katkısını pekiştirecek.