Güney Asya’yı Sarsan Dev Sel Felaketi: Ölüm Sayısı 1.220’ye Ulaştı

Güney Asya’da şiddetli yağışların yol açtığı sel ve toprak kaymaları sonucu ölü sayısı 1.220’ye ulaştı.

Sel Felaketinin Genel Görünümü

Güney Asya ülkelerinde son günlerde kayıtsız şiddetli yağışlar meydana gelerek, geniş çaplı sel ve toprak kaymalarına neden oldu. Bu doğal afet, bölgedeki altyapıyı felç ederken, hayatları da trajik bir şekilde etkiledi. “Bu, bölgenin gördüğü en büyük insani krizlerden biri,” diye ifade eden yetkililer, acil müdahale ekiplerinin 24 saat aralıksız çalıştığını belirtti.

Ülkeler Bazında Durum

Endonezya Ulusal Afet Yönetim Ajansı (BNPB) yaptığı açıklamada, ölüm sayısının 631e, yaralıların 2.600 kişiye, kayıp sayısının ise 472ye yükseldiğini duyurdu. “Yüksek riskli bölgelerden bir milyondan fazla insan tahliye edildi,” şeklinde bir rapor yayınlandı.

Sri Lanka’da ise Afet Yönetim Merkezi (DMC) açıklamasına göre, Ditwah Kasırgası nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 410a, hâlâ kayıp olanların sayısı 336ya ulaştı. Ülkenin “tarihi bir insani kriz” ile karşı karşıya olduğu vurgulandı ve 1,1 milyon insanın yerinden edilmesi rapor edildi.

Tayland’da sel ve toprak kaymaları sonucunda 176 kişi hayatını kaybederken, Malezyada 3 kişi yaşamını yitirdi. Bu rakamlar, bölge genelinde toplam can kaybının 1.220ye yükseldiğini gösteriyor.

Uluslararası Yardım ve Gelecek

Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Japonya gibi komşu ülkeler, acil durum yönetim ekipleri ve yardım malzemeleri göndererek bölgeye destek sağladı. Sri Lanka Afet Yönetim Merkezi Genel Müdürü Sampath Kotuwegoda, “İnsanları yeniden yerleştirmemiz, ülkeyi yeniden inşa etmemiz gerekiyor ve bu çok büyük bir görev olacak,” diyerek uzun vadeli bir toparlanma sürecine işaret etti.

Uzmanlar, iklim değişikliğinin bölgedeki aşırı yağışları tetiklediğini ve benzer felaketlerin sıklığının artacağını belirtiyor. Bu bağlamda, afet risk yönetimi, erken uyarı sistemleri ve sürdürülebilir altyapı yatırımlarının önemi vurgulanıyor.

Yerel ve uluslararası sivil toplum örgütleri, mağdurlara gıda, su, barınma ve tıbbi yardım sağlamak için kampanyalar başlattı. Ancak, yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaşması konusunda lojistik zorluklar ve erişim problemleri hâlâ büyük bir engel teşkil ediyor.

Bu trajik olay, bölgenin iklim krizine hazırlıklı olma gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi ve uluslararası dayanışmanın ne kadar kritik olduğunu hatırlattı.