Gürcistan’da düşen askeri kargo uçağının parçalarına ulaşıldı

Gürcistan’da düşen C130 askeri kargo uçağına ait enkaz parçaları, yerel halkın cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Uçağın düşüşü ve resmi açıklamalar

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Azerbaycan’dan Türkiye’ye yönelmek üzere havalanan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait C130 tipindeki kargo uçağının Gürcistan topraklarında düştüğünü resmi bir açıklamayla duyurdu. Açıklamada, uçakta 20 personel bulunduğu ve arama‑kurtarma çalışmalarının Gürcistan makamlarıyla koordineli bir biçimde yürütüldüğü belirtildi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, enkazın saat 17.00 civarında bulunduğunu ve ekiplerin hâlen detaylı inceleme yaptığını ifade etti. Bakanlık, kaza kırım ekibinin bölgeye intikal ettiğini ve uçuşun düşme nedeninin enkazda yapılacak teknik analiz sonrasında netleşeceğini vurguladı.

Halkın gözünden enkaz

Kakheti bölgesinde yaşayan vatandaşlar, düşen uçağa ait parçaları cep telefonu kameralarıyla kaydederek sosyal medyada paylaştı. Görüntülerde, yanmış metal kalıntıları, kanat parçaları ve uçağın kuyruğuna ait bir bölüm açıkça görülüyor. Görüntüler, bölgedeki acil durum ekiplerinin çalışmalarına eşlik eden yerel halkın merak ve endişesini yansıtıyor.

Uluslararası boyut ve geçmişteki C130 kazaları

C130, uzun yıllardır dünya çapında askeri lojistik taşımacılığında kullanılan dayanıklı bir platformdur; ancak geçmişte benzer tipte kazalar yaşanmıştır. 2022 yılında bir C130, Afganistan sınırları yakınında düşerek 13 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Bu tip olaylar, askeri havacılık güvenliği ve bakım prosedürlerinin yeniden gözden geçirilmesi çağrısını güçlendiriyor.

Gürcistan yetkilileri, düşen uçağın bölgeye olası etkilerini değerlendirmek ve çevre kirliliği riskini önlemek amacıyla uzman ekipler gönderdi. Aynı zamanda, iki ülke arasındaki diplomatik temaslar aracılığıyla kurtarma ve inceleme sürecinin şeffaf bir biçimde yürütülmesi taahhüt edildi.

Şu ana kadar, kayıp personel sayısı hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, ailelerine ve kamuoyuna düzenli bilgilendirme yapılması planlanıyor. Olay, bölgedeki güvenlik algısını artırırken, uluslararası havacılık otoritelerinin de yakından takip ettiği bir gelişme olarak kayıtlara geçti.