Almanya’nın kuzeyindeki Hannover şehrinde, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler iki gün içinde üç ayrı camiye saldırdı. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) bağlı İlim İrfan Camisi camının kırılmasıyla başlayan olay, DİTİB Hannover Merkez Camisi ve İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Ayasofya Camii dış cephelerine sprey boya ile “IDF” (İsrail Silahlı Kuvvetleri) yazısının yapılmasıyla devam etti. “İsrail’i destekleyen bu yazılar, camilerin kutsallığını aşağılamaktadır” şeklinde bir ifade, saldırganların motivasyonuna dair ipucu veriyor.


Cami dernekleri olayın hemen ardından güvenlik güçleriyle irtibata geçerek fail veya faillerin en kısa sürede yakalanmasını talep etti. Türk resmi makamları da Türkiye’deki cami ve derneklerinin güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini vurguladı. “Hannover’de iki günde üç ibadethaneye yapılan İslam düşmanı ve ırkçı saldırıyı şiddetle kınıyorum. Yetkililer ibadethanelerin güvenliğini sağlamalı ve failleri derhal adalete teslim etmelidir” sözleri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Zafer Sırakaya tarafından sosyal medyada paylaşıldı.
Hannover polisi, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı ve bölgedeki benzer saldırıların artışını göz önünde bulundurarak güvenlik önlemlerini sıkılaştırma kararı aldı. Almanya genelinde Müslüman toplulukları hedef alan bu tür eylemler, artan antisemitik ve anti‑İslam söylemlerinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, Avrupa’da din temelli suçların önlenmesi için daha kapsamlı istihbarat ve toplumsal entegrasyon politikalarının gerektiğini belirtiyor.