CHP Parti Meclisi’nde kesin ihraç talebiyle sevk edilen Mersin milletvekili Hasan Ufuk Çakır, kararın hemen ardından partiden istifa etti. Çakır, TBMM’ye yakın bir basın toplantısı düzenleyerek, istifasını ve parti içindeki iktidar mücadelesini ayrıntılı bir şekilde anlattı.


Toplantıda Çakır, “Yüksek Disiplin Kurulu’nda kimin önüne gideceğim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesinde 30 yerde ismi geçen Turan Taşkın Özer’in önüne mi gideceğim?” diyerek, parti içinde kendisine yöneltilen suçlamaları açıkça reddetti. Çakır, “Suçlananların önüne gidip ifade vermeyeceğim, önce onlar aklanacak” şeklinde bir tutum sergiledi.
Çakır, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır‘ın kendisi hakkında “sabıkalı” ifadesini yayınlamasını eleştirerek, parti genel başkanının Özgür Özel’i Antalya’daki kapalı grup toplantısında özür dilemek zorunda kaldığını belirtti. Ayrıca, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir‘in kendisini arayıp görüşme teklifinde bulunması ve bu görüşmenin gerçekleşmemesi üzerine medya organlarına yöneldiğini söyledi.
Çakır, savcıların “30 milyon liralık araba, 90 bin liralık maaş” gibi sorularla mali durumunu sorguladığını ve kendisinin “100 bin dolar Ekrem İmamoğlu’ndan alıyordum” şeklinde bir beyanla karşılaştığını iddia etti. Çakır, CHP’nin “bir yere tapusunu vermiş” ve “şube müdürleri atamış” olduğunu öne sürerek, partinin yönetimindeki şeffaflık eksikliğine değindi.
İstifasından sonra Çakır, başka bir partiye geçmeyeceğini ve tüm gücüyle mevcut durumu mahkemeye taşıyacağını, RTÜK’e şikayette bulunacağını vurguladı. Ayrıca, Türkiye’de gayrimenkul zenginliğine ulaşan politikacıların devlet yönetiminde yer almalarının kabul edilemez olduğunu dile getirerek, siyasi arenada yeni bir denge arayışına işaret etti.