Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesindeki konut ve iş yeri projelerinin tamamlanma aşamasına yaklaştığını belirtti. “Türkiye Cumhuriyeti saatte 23, günde 550 konut üreten bir devlettir. Bu çok önemli bir tecrübedir.” diyerek, dünyanın en hızlı konut seferberliğinin yürütülmekte olduğunu vurguladı.


Bu sözler, Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Doğukent Mahallesi’nde yürütülen kalıcı konut inşaatlarını yerinde inceleyen bakanın, projeye dair detayları yetkililerden doğrudan almasının ardından yapıldı.
Kurum, 52 bin konut ve iş yerinin hâlihazırda teslim edildiğini, geriye kalan 74 bin birimin ise 2025 yılı sonuna kadar hak sahiplerine ulaştırılacağını açıkladı. Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen 17 500 kapasiteli stadyum projesinin inşasının da sürdüğünü belirtti.
“Kahramanmaraş yeni bir uydu kenti olacak. Altınova’da 550 bloktan oluşan 11 bin konutluk bir uydu kenti inşa ediyoruz.” şeklinde konuşan Kurum, bu projelerin şehrin demografik yapısını göz önünde bulundurarak örnek bir şehircilik vizyonu sunduğunu ifade etti. Bu sayede Kahramanmaraş, “Türkiye Yüzyılı’nın şehircilik vizyonunu temsil eden, modern, iklim dirençli ve çevre dostu bir şehir” haline gelecek.
Depremden etkilenen 11 ilde, 174 ayrı alanda, 3 481 şantiyede çalışan 200 bin işçi 7 gün 24 saat kesintisiz bir çaba içinde. “Deprem felaketinin ilk dakikalarından itibaren ortaya koyduğumuz kararlılık, gayret ve fedakarlık sayesinde bugün 11 ilin tamamında son tuğlalar konuluyor, son çiviler çakılıyor.” diye konuşan Bakan Kurum, bu çabanın “devlet‑millet başarı hikayesi” olduğunu vurguladı.
“Dünyanın gıptayla baktığı bir yapı seferberliği başlattık.” diyen Kurum, bu başarının yalnızca Türkiye’ye değil, uluslararası arenaya da örnek teşkil ettiğini söyledi. “Türkiye Cumhuriyeti saatte 23, günde 550 konut üreten bir devlettir; bu çok önemli bir tecrübedir.” ifadesiyle, ülkenin konut üretim kapasitesinin küresel ölçekte eşsiz bir performans sergilediğini yineledi.
Bu büyük ölçekli seferberliğin sonucunda, sadece barınma ihtiyacı karşılanmakla kalmayacak, aynı zamanda yeni sosyal ve ekonomik yaşam alanları da yaratılacak. Uzun vadeli planlamalar çerçevesinde, yeni konutların iklim dirençli, enerji verimli ve çevre dostu tasarımlara sahip olması hedefleniyor. Böylece, deprem sonrası yeniden yapılanma süreci, sürdürülebilir şehircilik ilkeleriyle bütünleşerek, geleceğin Türkiye’sine yön verecek.