II. Dış Ticaret Zirvesi, İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü ile DIŞYÖNDER iş birliğinde 10 Kasım 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Zirve, “Sürdürülebilir Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye Vizyonu” temasıyla, ülkenin dış ticaret stratejilerini yeniden şekillendirmeyi amaçlayan kapsamlı bir program sundu.

DIŞYÖNDER Başkanı Dr. Hakan Çınar, açılışta Türkiye’nin dış ticaret fazlası verme vizyonunun sadece bir ekonomik hedef olmadığını, aynı zamanda çevresel, teknolojik ve toplumsal dönüşüm unsurlarını da kapsayan bütüncül bir kalkınma yaklaşımı olduğunu vurguladı. Çınar, makro ekonomik faktörler üzerine yaptığı analizlerle, bu vizyonun gerçekleşmesi için akademi‑sivil toplum‑sanayi sinerjisinin kritik bir rol oynadığını belirtti.
Prof. Dr. Nebile Korucu Gümüşoğlu, İKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, “Sürdürülebilir Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye Vizyonu sadece bir rakam hedefi değil; aynı zamanda yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve toplumsal refahı da içinde barındırıyor” diyerek temanın derinliğine işaret etti.
Çetin Tecdelioğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Yardımcısı ve İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye’nin coğrafi konumunun sunduğu lojistik avantajları, güçlü gümrük ve bankacılık altyapısını öne çıkararak, “İhracatta dünya ilk 10’a girmek, bu altyapının etkin kullanımına bağlı” şeklinde bir hedef belirtti.
İlk oturumda, Ernst & Young Şirket Ortağı Sercan Bahadır moderatörlüğünde, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Ürün Güvenliği Genel Müdürü Hakkı Karabörklü, Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney ve SEDEFED Başkanı Emine Erdem sürdürülebilir büyüme, yeşil finansman ve ihracatın çevresel etkileri üzerine kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Katılımcılar, özellikle karbon ayak izinin azaltılması ve yenilenebilir enerji entegrasyonu konularında somut adımların atılması gerektiğini vurguladı.
İkinci oturumda, üniversite‑sanayi iş birliğinin dijitalleşme ve inovasyonla nasıl güçlenebileceği konuşuldu. Panelde Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe (İKÜ Rektörü), Prof. Dr. N. Öykü İyigün (İstanbul Ticaret Üniversitesi), Prof. Dr. Mehmet Naci Efe (İş İnsanları Platformu Eş Başkanı) ve Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz (Kadir Has Üniversitesi) akademik araştırmaların sektörel uygulamalara nasıl dönüştürülebileceği, veri analitiği ve yapay zekâ destekli ticaret platformlarının önemi üzerine fikir alışverişinde bulundu.
Son panelde ise Raif Can (Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürü), Süleyman Orakçıoğlu (Damat Tween Yönetim Kurulu Başkanı), Murat Kolbaşı (Arzum ve DEİK Hong Kong İş Konseyi Başkanı) ve Fatih Tuğrul Topaç (İGE Genel Müdürü) küresel rekabet, inovasyon ekosistemi ve Türk markalarının uluslararası pazarlardaki konumlandırılması konularını ele aldı. Orakçıoğlu, “40 yıllık birikim ve kalite, bugün yabancı alıcıların Türk firmalarına randevu talep etmesinin temel nedeni” diyerek uzun vadeli stratejilerin önemine dikkat çekti.
Yol haritası, Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Ketenci tarafından sunuldu. Harita, ihracat çeşitliliği, ileri lojistik çözümleri, yetkilendirilmiş yükümlü sisteminin dijitalleşmesi ve yeşil sertifikasyon mekanizmaları gibi altı ana başlıkta somut öneriler içeriyor. Katılımcılar, bu önerilerin stratejik planlama ve kamu‑özel sektör koordinasyonu ile hayata geçirilmesinin, Türkiye’nin dış ticaret fazlasını sürdürülebilir kılacağını belirtti.
Zirve, fütürist Ufuk Tarhan’ın “Dış Ticaretin Geleceği: Dijital Ufuklar” başlıklı özel söyleşi ile sona erdi. Tarhan, blokzincir, akıllı sözleşmeler ve nesnelerin interneti (IoT) gibi dijital teknolojilerin dış ticaret süreçlerini nasıl dönüştürebileceğine dair vizyonunu paylaştı ve katılımcılara bu dönüşümde yer almaları için bir yol haritası sundu.
Programı nedeniyle katılamayan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, DIŞYÖNDER ailesine ve İstanbul Kültür Üniversitesi’ne “verimli bir zirve” dileklerini içeren bir mektup gönderdi. Zirve, katılımcıların ortak beyanlarıyla, Türkiye’nin dış ticaret politikalarının yeni bir döneme girdiği ve bu sürecin ekonomik büyüme, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal refah arasında bir köprü kurduğu sonucuna ulaştı.