Deniz Erdoğan, ani göğüs ağrısı ve halsizlik şikayetleriyle hastaneye başvurduğunda yapılan detaylı tetkiklerde en kritik damarın %90 oranında tıkalı olduğu belirlendi. “Bu damar normal dolaşması bile bir mucizeydi” diyerek eşi Elif, doktorların acil müdahalesinin ne kadar hayati olduğunu vurguladı.
Operasyon öncesi iki gün süren yoğun bakım-ameliyathane arasında geçen süreçte, Elif Erol Erdoğan “48 saat uykusuz, sürekli monitörlerin sesiyle yaşadım” diyerek duygularını anlattı. Yoğun bakımda geçen bu zaman, hem hastanın hem de yakınlarının psikolojik dayanıklılığını test etti.

İlk balon tedavisinde damar açılmadı, ikinci denemede güçlükle açıldı ve üçüncü aşamada stent başarılı bir şekilde yerleştirildi. Elif, “Çok şükür, bin şükür… Bu damarın bu durumda normal dolaşması bile bir mucizeydi” diye duygularını paylaştı. Deniz Erdoğan hastane odasından “Artık benim de bir stentim var. Aman sağlığa” notunu düşerek moral verdi.
Deniz’in durumunun şu an “gayet iyi” olduğunu belirten aile, “Kamuran abi de herkese selamlarını gönderiyor” diyerek sevgi ve destek mesajı iletti. Bu süreç, aile içi dayanışmanın ve sağlık çalışanlarının özverisinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.